Dertlinin derdinden anlayamadık,
Saklandık, yok olduk,sustuk gardaşım.
Acını, toplanıp dinleyemedik,
Köşe,bucak kaçıp pusduk kardaşım.
Haklıyı bırakıp, haksıza gittik,
Birlik olsun diye gardaşım dedim
Hain bu arkadaş birlik olurmu
Duyguma gem vurdum tavizler verdim
İnsanlık nedirki sorsan bilirmi
Nekadar hoş tutsam gönlünü alsam
Felek dedim, canım dedim duymadın,
Sana söyleyecek sözüm kalmadı.
Yüzüme bir defa olsun gülmedin,
Sana söyleyecek sözüm kalmadı.
Sende mi aksilik yoksa bende mi?
Yoksul deyip geçme gülüm,
Bizde sevmeyi biliriz.
Tatlı sözler söyler dilim,
Bizde sevmeyi biliriz.
Hayat yaşantıma bakma,
Bu dünya da dostluk ile barışa,
Kurşun atıp, yıkan eller kırılsın!
At alıpta zalimlikte yarışa,
Öncü olup, çıkan eller kırılsın!
Bilemeyip deli ile veliyi,
“Bir daha ben severmiyim
Delimiyim delimiyim
Yıllarca peşinden koştum
Kız ben sana kölemiyim”
Ben geldikçe sen kaçarsın
Bu dünyada her bir şeye
Küstüm artık barışmam ki
Ağaya paşaya beye
Küstüm artık barışmam ki
Kahrolası şu dilime
Gözümden yaş değil kanlar aksada
Bir kula eyvallah etmem arkadaş
Bağrımdaki ateş yakıp yıksada
Derdimi kimseye satmam arkadaş
Ölsem de dünyanın bin bir kahrından
Kargadan kılavuz seçtim kendime
Sonunda çıkmazda buldum ben beni
Güvendim o yare sadık dost diye
Ateşe atılmış buldum ben beni
Acılar içinde kaybolup gittim
İstanbul’a göçmek gelenek oldu,
Eşi, dostu alıp geldik bu şehre.
Kıyıda köşede bir mezar kaldı,
Dedemide alıp geldik bu şehre.
Tarlayı, tapanı bırakıp kaçtık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!