Elleri koynunda kınalı kuzum.
Acep seni sorsam, haber var mola!
Gelir, gider, yâd ellere yanarım.
Seyre düştü, göz değince güzele;
Gönül kuşu meşke düştü; uçmadan..
Canım felek, sana nettim, neyledim.
Attın gurbet ele, pârelerimi. (Anonim)
Kahreyledin, beni sılamdan ettin.(Anonim)
Yâr ola, bağlaya yârelerimi. (Anonim)
Gurbet Kuşu oldum, gezdim, dolaştım.
Elâ gözlerini, sevdiğim dilber.
Gurbette hayâlim, yaktı da geçti.
Ayrılık sancısı, gönül yarası,
Derindên, derine, aktı da geçti.
Yazmadın güzelim, kalemin mi yok?
Elde çanta, yol gezeriz yazları;
“Haçka Yaylası”nda yorduk dizleri,
“Mustafa Baba”nın tatlı sözleri;
Çekti bizi yaylalara; yayladık,
Çay başında yârân ile çayladık...
Gönül sever; göze, değmezdi gözler…
“Yâ nasip” der; başka demezdi sözler..
Ana yakar tanayı;
Şerre açar vanayı;
Vîrân eder hanayı;
Ana-tana yakışır;
Nâra doğru akışır..
.
Demedim ben, “öldür beni”, demedim.
Gül idim ben, “soldur beni”, demedim.
İçin, için yanarsın sen, ôd güllü.
(ON BİR YIL İÇİNDE YAŞADIĞIM, ON BEŞ YILDAN BERİ DE AYRI KALDIĞIM, BEDENEN KOPUP; RUHEN KOPAMADIĞIM ERZURUM ’UMA)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!