Eczacı kalfasının dili tabii alışmış
Buyurun geçmiş olsun dedi ilacı verdi
Ne bilsin bu hastanın geçmez bir derdi varmış
Dedim derdim ömürlük, ilaç onun kemendi
Ne oldurur bu dert, ne de ondurur
Yıllar olmuş sana tek mısra yazmamışım
Şu hayat telaşına pek takılı kalmışım
Zarifoğlu unutmuş, ben bari hatırlayım
Sen benden istemeden ben bir şiir yazayım
İlacın bol, devanın dar zamanı dermanım,
Rabbim ben kendime zulmettim,
Bağışla beni dedi
Allah bağışladı onu, affetti.
Rabbim,
Yazık ettim kendime
Hava kuru sıcak,
Yağmadığı halde aylardır.
Salyangoz ayak altında
Karanlık zifiri
Güpegündüz.
Hava kuru sıcak,
Yağmadığı halde aylardır.
Salyangoz ayak altında
Karanlık zifiri
Güpegündüz.
Kaç kelime bende emanet
Kaç satır borçluyum
Kaç mısra
Bilmiyorum
Peyderpey
Ödüyorum
Hakkı olmaz mı
İnsanın
Annem demeye
Yasaklı kelime mi olurmuş
Anne diye
Yine mi şiir
Koca bi şehir
İçime zehir
Damla damla
Akıtıyor
Cama dönüp yönümü,
Kafamı cam ile tavan arasına getirip
Ağlayasım var.
Öyle yapınca tam, sağ gözün yaşı genzimden boğazıma,
Sol gözün yaşı yorgana gidiyor.
Yorganı yastıkla kafan arasına sıkıştırmalısın tabii
Babası seviyordu Yusuf’u
Kardeşlerinden çok, en çok…
Babam yok benim.
Yüzyıl olmuş öleli
Kardeşleri sevmiyordu Yusuf’u
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!