bırak geçsin,
mezarımın üstünden tanklar...
bırak silsin
en sağlam silgisiyle
ömrümün çizgisini...
bu hain,eli kanlı
Gurbeti yakın sandım
Gözlerinden de uzakmış
İnan sensiz gurbet
İflah etmez tuzakmış
Gittim de gelemedim
Sana yittim diyemedim
Bir başka garip
bizim eller sevdiğim
yani şu ki demek istediğim;
aslanı kediye boğduruyorlar,
bitlenmeyi de
yiğitliğe yorduruyorlar...
Gönlümde akan sular
Neden durulmaz bilmem
Bir daha gelsem dünyaya
Senden başkasını sevmem
Kaderim beni böyle
Neden şanssız yaratmış
aşkta merhamet olmaz,
acıma hiç sakın bana! ..
ben kapındayım ya!
köpek sanma sakın
bir kemik isteyecek
sonra çekip gidecek...
Bazı insanlar...
Tanımsız...
Yani,işte...
Ne bileyim...
Eşya gibidir...
Çünkü; ot ya da taş bile
bir gün istemeyerek
ayrıldığım o evden
en sevdiğim eşyalarla(?)
doldurdum bavulumu...
ama hiç mi hiç,
elim varmadı,
Bulut olsak,
Tutunsak birbirimize,
Yağsak tüm güzelliklere,
Çimlere,ağaçlara,
Sevgiye hasret açlara...
Ulaşsak kaynaşıp koca denizlere...
Bırak kalsın mazide
O nadide aşkımız
İkimiz de sevmiştik
Ayrılmakmış yazımız
Duyanlar oldu şaşkın
Dertler başımdan aşkın
tek başınalık,
altın,inci,
en kıymetlisi de olmak
o değerlerin
bir şey ifade etmez anladım...
dolaştım kıyısında zamanın
Edep ve duygu şiirleriyle, ne güze, hayatı paylaşmak
kutlarım tam puanla
kutlarım tam puanla