Dalgalar hani kıyıya koşar ya,
Ya da Tomucuklanır bahar ağaçlarda,
Gitmek isterken aheste
Yolların yarışırmış zamanla
Bense oturmuş tütünü banıyorum çaya
Kendime zaten kalabalığım, alışırım yalnızlığa
Rüzgar savururken yaprakları
Yüreğin elinde, ellerin ceplerinde
Islanmış caddeleri adımlarken
Ve aklında hiç yokken belki de
Bir eşik var onu geçiyorsun
Sonra tüm insanlar aynı çevrende
Eski günler geçerken içinden,
Günlerin içinden geçip gidersin sen.
Oysa daha dün derken
Bakarsın yıllar geçmiş üstünden
Mazi çağırır seni , yeniden
Akşamlar başlangıç, gündüzler neden
Geziyor güneş burda kaldığı yerden
Bir ince yel sokakları gezerken
Mehtap kaldırıyor hayalleri yerden
Hazan Geliyor, gelmeyenler yüzünden
Maviden Laciverte dönerken göğün,
Ya da açılırken yavaşça birer ton
Değişir takvimler de değişmez hüzün
Birgün olur da gelir belki mutlu son.
Yahut yürürken yağmurda, yağmurdan üzgün
Kalabalıksa da caddeler, insanlar sadece fon
Aklımda sen
Uzaklarda bir yere dalmışım
Mevsim bahar
Saçlarım dalgalı denizden
Ak düşmemiş henüz
Önümüzde yollar uzun
Ne kadar anlatsam az,
Vazgeçsem anlatmaktan, sussam duyulmaz,
Bir serinlik ki sorma içim
Yandığı halde dışım hep ayaz....
Boynuma astım künyemi
Geçer, Geçer her sevdanın yolu, ayrılığın Önünden,
Bu da geçer, umudundan hayalinden budayarak.
Eğer durursan ayrılığın kapısında sen.
Yeniden başlamazsan , sürgün vermez yürek, çoraklaşır toprak....
Kurur ya da çürür kök salan yanlış yere
Gün doğacak bir gün
Saçlarımızdan ak ağaracak
Sayfalarımızı çevirirken yaşanandan yaşanacağa
İçimiz güneşten de sıcak
Bir fincan kahvelik duraklarımız
Sonra yine yollar toz, toprak
Herkez yerinde güzel
Giden gittiği yerde
Kalan kaldığı halde
Her şey yerli yerinde
Anılar dünde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!