Bahar geldi, papatyalar bembeyaz,
Kalbler binbir hazla doldu, arkadaş!
Bu mevsimde mahzûn olmak yakışmaz,
Canlar cânân yazla buldu, arkadaş!
Şiir gibi yaşanacak zamanlar,
Sensiz yaşanamaz diyordum,
Yaşanırmış meğer!
Yaşamak; canlı kalmaksa eğer…
Elbet sensiz yaşanır,
Bir balık gibi ki
İstanbul'u Üsküdar'dan seyrediyorum,
Mihrimah Sultan'ın minareleri dibinden,
Ulu ağaçlarla bezenmiş,
Yeni Cami-i Şerifi'nden.
Bir 'kasr-ı müzeyyen' Şemsi Paşa'nın
Adını yaşatan eserinden...
Âsûde giderken ömrün öyle
Birden bir şelâle çıkar önüne
Ya bir duvar varmış gibi durursun;
Yahut bırakırsın kendini ölümüne..
Hayat işte o zaman güzeldir..
Sen yoksun burada, tabiat sensiz,
Gün yarıyı geçmiş, güneş doğmamış!
Gözlerim çapaklı, odam düzensiz,
Gökyüzü simsiyah, yağmur yağmamış! ..
Gezerek gördüğüm dünkü topraklar,
Gözüm sana kapalı, gönlüm sana açık;
Ben bakmışcasına seni görüyorum..
Dudaklarım sanki senin dudakların;
Dilimde bir âyet, semada yürüyorum..
Yusebbihu lillâhi*; ne vakur, ne mahzûn kelâm;
Allah adını analım,
Her dem aşkıyla yanalım..
Aşka Yunus’ta kanalım,
Selâm olsun sana, Yunus...
“Ham” dediler, pişiverdin,
'Göz görür gönül sever' bir güzel ata sözü,
Gönül, bulsa sevecek bir güzel ceylân gözü,
Uzaktan bir tebessüm, düşen bir beyaz mendil:
İşte gözün gördüğü; ne mümkün yârin yüzü...
Bakışların bir mâna taşıdığı o günler,
Bir esintisiz ilk bahar akşamında,
İki Vâlide Câmii arasında,
Ve deniz üstündeki dostlar
Eminönü’nden Üsküdar’a
Martılarla yarışmaktalar..
Vapurda yolcular adedince âlem,
-Ebedî dost, merhûm Kâmil Bey'e-
Hâtıralar, bizlerin hayat damarlarıdır,
Onlar ile geçmişi geleceğe bağlarız.
Mutlu, üzgün gözlerin dolu pınarlarıdır,
O pınarda şen olur, mahzûn olur ağlarız...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!