ne hazin bir çelişkidir ki bu
her ayrılıkta
hep aynı acıya bürünür sokaklar
sanki yüreğinden bir tel kopar
sanki kör kuyulara düşersin
Bir ömür geldi geçti de telaşla
Bir tek hüzün kaldı bize.
Kimbilir Anadolu’nun hangi uygarlığından söküp almış
Nasırlı elleriyle ebem beni
Bense çıkıp gelmişim
Sallarken beşiğimi düşürmemiş ağzından
Kara ağıtları anam
Kalk gidelim
Kalsın ardımızda bizi öldüren o deli yorgunluk
Kalk gidelim
Belki gelir ardımızdan eski acılar.
Terkedersen bu kenti
Sevdan ortada kalır
Döllenir kahpenin ellerinde
Ve bu kent yangın içinde kalır.
Kimi düşler zaten ölüdür
Kimileri de zamanla ölür.
Kırk aydınlık durur karabasan gecelerde
Aydınlatır pas tutmuş kemikleri
Bir serttir
Vurur ensesine karanlığın tokatı
Aydınlatır dağların bir yüzünü
Ne kurtlar yedi beni
Ne kuşlar
Ne çakallar
Ama ben ölmedim be oğlum
Ölemedim
Ölümdür közümüz hey dost
Sönmez közümüz
Döner çark- ı devran hey dost
Şafak görürüz
Hayın karşısında hey dost




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!