Mustafa Angın Şiirleri - Şair Mustafa Angın

Bir garip ölmüş diyeler, üçgünden sonra duyalar..
0

TAKİPÇİ

Mustafa Angın

SANA ANLATABİLSEM KENDİMİ


Gözlerinde tüm us’um yitirdiğim,
Ruhuma işlediğim güzelliğini,
Kapısında beklediğim kalbinin,

Devamını Oku
Mustafa Angın

Birtane’m..
Aşkımıza tanık olan akasya,
Yokluğumuzda bir alaca kelebeği,
Bir de kızlar çavuşunu barındırmış dallarında,
Seni yitirdiğimi öğrenince,
Serinliğine gelirim sanıp,

Devamını Oku
Mustafa Angın

“Mayıs aylarında Çukurova cennettir.” dediğimde,
İnanmamış, “Hadi oradan sende...” demiştin,
Ama gördüğünde; sen cennette, ben gözlerinde,
Kaybolmuştuk Birtane’m

Adına kızlar çavuşu derler bir kuş vardı ya,

Devamını Oku
Mustafa Angın

TÜRKÜLERLE TÜRKİYEM
Türkülerle Türkiyemi gezdim,
Türkülerimizde Türk’ü buldum.

Elazığ’da, çayda çıra oynadım,
Bursa’da, kadifeli gelini merak ettim,

Devamını Oku
Mustafa Angın

Son Bakışın…

Son bakışında sende gel diyordun bana,
Ama beklemedin beni Birtane’m,
Çakır gözlerinle yalnız bırakıp gittin.
Başkalarına tahammül edemezdin ya hiç,

Devamını Oku
Mustafa Angın

En güzel çağlarını bıraktık yaşantımızın;
Adayıp, başka yarınlara!
En hazin vedalarda koyulduk
En uzun ve en kutsal yolculuğumuza.

Karlı doruklarla bir bulutlara değiyorken başımız

Devamını Oku
Mustafa Angın

“Seydibesir Kuveysna Osmanli Useray-i Harbiye Kampı”
BU UNUTULUR MU?

(Ama maalesef unuttuk...)

Birinci Dünya Savaşı'nda İngilizlere, 150 bin askerimiz esir düştü. Bu askerlerden bir kısmı da Mısır'ın İskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedildi. Kampın tam adı, “Seydibesir Kuveysna Osmanli Useray-i Harbiye Kampı” idi. Bu kampta, 1918'de Filistin cephesinde esir düşen 16. Tumen'in 48. Alayı'na bağlı Osmanlı askerleri tutuluyordu. 12 Haziran 1920'ye kadar iki yıl boyunca her türlü işkence, eziyet, ağır hakaret ve aşağılamaya maruz kaldılar. Bu insanlık dış muamelenin nedeni ise Ermeniler’di... Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni tercümanların yalan yanlış çevirileri ve kışkırtmaları nedeniyle, kampların İngiliz komutanları, azılı Türk düşmanı kesilmişlerdi. Savaş bitmişti. Ancak, kamptaki ağır koşullar nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim etmek, İngilizler'in işine gelmiyordu. Çünkü, olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler tarafından, İngilizlerin beyinlerine işlenmişti. Çözüm toplu katliamdı... Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak suya normalin çok üzerinde “Krizol” maddesi katılmıştı. Mehmetçik, daha ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi nedeniyle haşlanıyordu. Ancak İngiliz askerleri dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı. Mehmetçikler, bele kadar gelen suya başlarını sokmak istemedi. Ancak bu kez İngilizler havaya ateş etmeye başladı. Askerlerimiz ölmemek için çömelerek başlarını suya soktular. Ancak başını sudan kaldıran artık göremiyordu. Çünkü gözleri yanmıştı... Dışarı çıkanların halini gören sıradaki askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15 bin askerimiz kör oldu. Bu vahşet, 25 Mayis 1921 tarihinde TBMM'de görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref beyler bir önerge vererek, Mısır'da esirlerin krizol banyosuna sokularak 15 bin vatan evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun faili olan İngiliz tabip, garnizon komutanı ve askerlerinin cezalandırılması için TBMM'nin teşebbüse geçmesini istediler. Tabii ki yeni kurulan devletin bin türlü sorunu vardı. Bu hesap sorma işi de unutuldu gitti. Ama onlar unutmuyorlar. Kendi ihanetlerini bile soykırım ambalajına sarıp, dünya kamuoyuna sunuyorlar.

Devamını Oku
Mustafa Angın

Alın! ” dedi, ergen kızlar, ezgin gelinler.
Andaç olsun uçup giden kalplerine!

Binbir düşler ördük oyalarına.
Yaşanacak hülyalı sevdaları
Yaşanmamış aşklarla nişanlandık!

Devamını Oku
Mustafa Angın

BEN RÜYAMI DİLİM İLE GÖRDÜM!

Sana, bir sevdanın dili, diyorlar,
Bir eski davanın yolu, diyorlar,
Seni sevenleri del’ediyorlar.
Beşik kertmem benim, helâlimsin sen!

Devamını Oku
Mustafa Angın

Sen İncim...
Konak İskelesinde ilk görüşte aşık olduğum,
Gölet’in yeşile hakim atmosferinde,
İçime ılgıt, ılgıt dolan büyülü rüzgarım.
Benliğimin derinliklerinde gezinenim,
Beni katı kalıplardan çıkartıp hayatı sevdirenim,

Devamını Oku