Kırklar meclisinde kırk kelam söylemişcesine,
Yarenlere dut dalından eyleme,
Kirazdan mızrap ile nağme dolanmışçasına,
Sana sevgi sunmuşum.
Sense;
Duvar mısın,duvak mı?
Yaşlanmak dedikleri
Aslında
Yalnız kalmak emsallerinle
Büyüklerin korkusundan sıyrılmak
Belki de.
Çatıda kiremit kırmana kızan yok
Şiir Sesin olursa
Yada sesin şiir olursa
Ya albüm sen
Yada resimler sen olursan
Ya gördüklerim sen olursan hep
Yada gözlerimin biri sensen
İzafi her şey
Gökyüzünün hardal rengine dönüşmesi
Denizin turuncu oluşu
Dağların mavi
Çam ağaçlarının sarısı
İzafi her şey.
Şu gördüğünüz bulutlar var ya,oğlum ve de kızım...
Yavaş, yavaş kaybolan yılların yansımasıdır bir nebze.
Yüzümüzdeki gülücüklerin, yada damlacıkların
Bazen tuhaf, tuhaf nem olup karışmasıdır, o pamuğumsu dediğiniz
Bulutlara...
Hayat dediğimiz. Bu uzun gibi görünen,
Yıllar öncesiydi,belki de bir hasret gecesiydi
Ne methiyeler yapmıştım sana,sana değil belki de anlayana.
Kurtul Kırşehir gidiyorum,hemde tam bağrından
Kurtul Kırşehir gidiyorum,
Kındamından,bağbaşından,dinekbağından.
Hiçte uzun değilmiş ömür,
Be Ömrüm alan.
Yaprak Yeşerdi de.
Bak Ne tez geldi de sonbahar
Gazele döndük
An gibi hani, derler ya
Yokluğunu aratmamak için
Dua ederim esse diye
Oysa ki
Deniz nerde
Sen nerde
İmbat nerde...
Omzuna bir soğukluk değmeyiversin
Üşürsün en başta
Hani garip konur adın
Birdenbire.
Umutların gözlerinde ışık ışıktı ya
Açın bütün perdeleri
Sabah olmasına gerek kalmadan açın.
Güneşin yedi rengi dolmasına
Gerek kalmadan açın.
Bir beyaz güvercin
Ürkmesin tülden dahi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!