saçların
yüreğimde rüzgâr nefesi
ince ve narin
kadifemsi
ucuca mandallanır özlem
-Nisan tasına dolduruyorum
Mevlevilerden arda kalan
yağmurları-
yorgun saat tıkırtısı
geceye indiğinde
En güzel seni saklar
kalbimin hatıra kutusu
o ki işçisidir aşkımın
açılmaz burgusu
gerçekten de derin olur
işçilerin uykusu...
çiçek toplarım bahçenden
ve bunu hırsızlık saymam
ben kökünde su olurum
yar yaprakların ıslanır
ve gidersin yar
-kuşlar geldiğinde seninle öleceğim- bir gün gözlerimin içine kibrit çöpü atıp yakacağım göz kapaklarım saçlarının siyahına gömülecek beni kirpiklerine yazdığında kirpiğinin her teli divit olacak yüreğime bütün alfabeleri, harfleri, bütün bedenleri dolaşıp senin şiirini yazacağım ruhuma mandallayacağım seni hafifliğin kadar kırılgan yaktığın kadar kutsal olacaksın bileceğim göz çukurlarımda ateşinle yüzümü yıkayıp ürpereceğim temizleneceğim, temizleneceğim ahhh! şiirime karışacak ellerin kalsın! hep kalsın ama dinle ben gökyüzünde ayı ikiye böldüm gözlerimle uykusuz yastıklar büyüttüm şafak vaktine ama sakııııın üzülme çünkü sen çünkü sen yağmur kuşlarını beklemesin çünkü ben raylarımda çarpışan trenlerin vagonlarından savrulan kaçak yüzlere sığınma hakkı vereceğim ancak tanrılar ağlar cehennemine bilirsin ben ki göz yaşlarımı içerek bitireceğim ve daktilomu asıp tavana intihar süsü vereceğim ve buna güleceğim ve çiçeklere su verecek ve avuçlarında kasımpatılar besleyeceğim ve jiletler öldüreceğim sakalımda ve melekler kuytularımda… ve sonra gideceğim biliyorsun en kör karanlıklara düşeceğim üzerine çalı çırpı serdiğim kuyuların tuzağına ve sen sevgilim sen yağmur kuşlarını beklemelisin biliyorsun ancak kuşlar geldiğinde bütün kuyularımı bir bir gömüp toprağa yalnız senle ölebilirim
işte yanağından öptü sözcüklerim
dudağımın ateşiyle
çay demledi gece
birkaç yudum hüzün içtiğim.
pencereme asılan
gece bekçisi aya
iyi olric birden irkilir:
“şeytana uymayalım sahip” der
sahip hışımla olric’i sindirir:
“sus olric
bazen melekler de içirir.”
Asırlardır uykuya gömülür rüya
Düş çiçeğinde ak gelinlikler savrulur
Ağlarken de belirir gamze
Yüzlerde bin tomurcuk vurulur
Mi sesini rüzgâr çalmış senfoninin
Kirpiklerimde ısladım seni
Şakağından vurgun
Varoş gecelerin
Düş mezarlığına borçlandım
Ben bir kırlangıçtım ve narin



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!