Aykırım benim,
Deli dolu tayım
Nazlı çiçeğim,
Açık kapım
Aydınlık gecem
Nasıl desem..
Kuytu bir bahçedesin
Bilmem,kaçıncı kış bu?
Anıları çıkarıp asıyorsun dallara,
Dallar giyinik şimdi
Sen çırılçıplaksın.
Üşüyorsun,avuçlarında
Sensizliğe beş kala
Seninleydim.
Seni çeyrek geçe
Kendimle.
Ne sen beni gördün,
Ne ben seni.
Bir bakışlık sürede
Yazdık senfonimizi,
Bir kahve içiminde
Yapmıştık valsimizi,
Şiirimdin sen benim
Dört yüzyılda
Çağlar içinden
Bir çağ beğen kendine,
Ben 1700 'leri seçtim.
Ve Venüs'ten geldim.
Sen, Mars'ın efendisi
1700 'lerde nerelerdeydin?
Zaman sensizliği gösterirken
Karşılaştık o yerde
Esperanza'm.
Öyle olmalıydı...
Ve öyle oldu.
Sen yarım kalacak
' Aşk 'gelivermişse aniden
' Mantık ' çeker gider
Sevgisiz diyarlara...
Karanlık kabuslar süsler
Artık uykuları.
Sen sefada sanırsın beni,
Olmayacak bir düğünün
Çekilmeyecek halayını resimledim.
Tüm bakışlar buğulu,
Tüm renkler hüzünlüydü.
Sallanıyordu bir beyaz mendil,
Bir elveda çiçeği atılmıştı havaya.
İçimde büyüyorken
Yangınlar ve isyanlar,
İyiyim! diyeceğim soranlara
Takarak maskemi yüzüme.
Bu, belaların daha da büyüğü,
Bir bilsen...
Uzak dağlarımın karı çok
Gideceğim eritmeye
Yol uzak,
Gücüm yok...
Haziran 2009-M.Özdaş
şiir ve yazılarınızı burada ve izedebiyat.com'da da okudum. sizi tanımak ve şiir paylaşmak isterim. saygılar