Dehşet koynuma giriyor bu aralar.
En kanlı elleriyle sarıyor bedenimi
Korkunç azı dişleriyle
Ve derinlerden gelen ulumasıyla
Ruhumu çiğniyor dehşet
İpekliler giyiniyor kimi anlar
Dur yolcu ne olursun dur
Ne bu hırs bu öfke bu açlık
Dur ne olur kaçma benden
Yol karanlık yolculuk çetin
Gideceğin yer benden uzak soğuk ve ölümcül
Dur yolcu ne olursun dur artık
Söz dinlemiyor yüreğim
Asi bir nehir gibi yıkıyor binaları
Yıkıntılara dönerken akıl kaleleri
Kendince haklı…
Bense sonunu bekleyen
Bir kuş konmuş pencereme
Yalnızlığıma ortak
Ötüyor mu çırpınıyor mu belli değil
Sokaklar bomboş
İnsanlar kaçmış sığınmış korkularına
Korkularında barınıyor nicedir
Sokaklar seni özlüyor
Saksıdaki çiçek solmuş
Sana ötüyor bütün kuşlar
Ben nasıl sevmeyeyim seni
Dinlediğim müzik sen çalıyor
Bulutlar döverken toprağın bağrını
Beyaz mermileriyle
İnceden inceye
Bir sızı kaplar yüreğimi
Şimdi toprak
Duvağını çıkaramayan bir gelin
Havada bir tuhaflık var bugün
çocuk yanım
Havada bir buğu...
Hüzünlü bir ezgisi var rüzgarın
Uçurumlar bekler beni,atarım tereddütsüz
Atarım
Bir sızı var içerimde
En içerimde kocaman bir sızı
Benzemiyor bir şeye
Tarifi yok insana dair
Bir sızı var içerimde
Ölümden büyük
Ne yokluğunda var olabiliyorum
Ne varlığında
İki bilinmeyenli denklem işte
Duygularımın çatışmasını dinliyor gece
Kargaşa almış yürümüş
Gözlerinde saklıyken zaman
Cemal Süreya ile oturup içmeliydik rakıyı
Ve güzel kadınlardan konuşmalıydık
Can Yücel’le oturup sövmeliydik boyuna
Sonra uzaklara dalıp
Hayyam’ın yamacına varmalıydık
Badenin en koyusunda dirilmeliydi düşlerimiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!