Yangınlara düştü gönlüm
Tutuştukça yandım dedi
Bir aşk geldi hayalime
Beklediğin bendim dedi
Umutlarım siyah beyaz
Mahşer gözlerinde yankılanır aşk
Söyle gözlerine cennet baksınlar
Ne cehennem koru ne cennette köşk
Ateşse gözlerin bırak yaksınlar
Yürek dayanmıyor bir bakışına
Senin şehrinde deniz varmı?
Orada da hava sen kokar mı?
Içinde benden bir iz var mı?
Yoksa yüreğin aşktan korkar mı?
Seninde gecen günün bir mi?
İki sevgili var falan diyarda
Vuslat görmeleri an meselesi
Lakin bir namlu var karşı duvarda
Ona sorsan şuan, kan meselesi
Belliki arada bir düşmanlık var
Başımda bir sevda gönlümde hüzün
Muamma sonumu bilmek istedim
Kim olduğu belli kardaki izin
Kimseler görmeden silmek istedim
Korkuyorum kimler kimler bilecek
Beni bıraktı ve gitti demişsin
Eski defterleri açtırma bana
Güya ayrılmayı istememişsin
Beyazı karadan seçtirme bana
Sayfa sayfa yazdım seni derine
Her mevsim ayrı bir hava içinde
Ne kışlar kış gibi, ne bahar bahar
Rüzgârlar yağmurlar tuaf biçimde
Şubatta yangın var, ağustosta kar.
Gökyüzü çaresiz, bulutlar susuz
Gitmek öyle zor ki kalan biliyor
Kalpler kavuşmaya vursa ne olur
İnsan Mevla'sından neler diliyor
Zaman ayrılırken dursa ne olur
Akmasa gözlerden kan dolu yaşlar
Telefonum çaldı birden
Bir ses geldi çok derinden
İsmim döküldü dilinden
O ağladı ben ağladım
Sardı bütün bedenimi
Seni sormak için çalmadığım kapı kalmadı
Gönül hanesini virane ettim, yıktım
Her sokak başında senden bir iz aradım
Gözlerimin önündeki seni ve içindeki gizemi
Olmadı açtım ellerimi dualar ettim
Herşeyi bilene yavlardım durdum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!