Mazimiz tertemiz kardeş,
Bakma sen bugüne,
Bizi bizden alanlar utansın.
Kalbimizde sevgi ruhumuz güzel,
Bakma sen bu bir kirli el,
Bu ıssız kentin boş sokaklarını,
Şu kurumuş ağacın dallarını,
Coşturup yeşerten bir gülüşün vardı.
Kapatmışken bulutlar gökyüzünü,
Sen gülerek döndün mü yüzünü,
Dost musun düşman mı?
Saf mısın, yoksa yaman mı?
Gölgelerin arkasındaki sinsilik sen misin?
Gülüşlerimi gülüşlerinle kesen misin?
Bana umut görünüp ateş esen misin?
Ben mahkum oldum bir müebbet aşka,
Bu dertli göz görmez senden başka,
Ey gönlümün gaddar güzel hakimi,
Bu yüreğin senden başka var kimi?
Neyse aşkımın cezası çekerim,
Bir çiçek açmış şu altın kırda,
Bir çiçekse solmuş Diyarbakır’da,
Mezarlar kazılmış kara çayırda,
Toprağa düşmüş can Mehmedim.
Erimiş dağın karı acı sıcaktan,
Ey güneş sen ateştensin,
Ama ışıktır füruun.
Irkçılığın su gibi tüketildiği bir çağda,
Huzuru koklamak,
Orada mı diye yoklamak,
Bu muydu aşkın sırrı,
Değildi akıl kârı,
Bir insanın yâri,
Yanlışız,
Yanmışız,
Dik durmuyor başımız,
Müslüman dik durmalı,
Aciziz,
Biz değil kimliğimiz aziz,
Yazılması gereken bir şiirin,
Dökülmesi gereken mürekkebi,
Ve eline kalemi alması gereken şair,
Bu anlatamadığım bir sır,
Bir döngüdür kısır,
Sustuğumuzdandır,
Mavi gökyüzü endamlı ve eşsizsin,
Tatlı günde güzel ve sessizsin,
Sen kızınca çaksa da şimşekler,
Sen sinirliyken de çok güzelsin.
Senin gülüşün değiştirir baharı,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!