Bir kedinin sahibine sağdıklığı kadar sağdıktın muhtelif aşkına..
Ellerin zifiri karanlığıa bürünmüş bir ' katil ' kadar soğuk,
Ürkek ve vahşi..
Yaralı bir aslan kadar acımasız,
Elden ayaktan yoksun bir insan kadar aciz..
Kısaca birbirini öldürmek isteyen iki azılı düşman kadar bencil..
Çamur'un içinde
Pak Kalmak,
Mümkün mü?
Mümkünse;
Niye Bir Pislikten
Aglarken Göremiceksin Beni,
Göstermicem Lan İçimdeki Seni
Ve Unutma;
Ölürken Bile Hep O
Alaycı Bakışımla Gülücem Suratına,
Ama Bu Sefer Yüzümle Değil,
kendini kaybedenlerin
kendini aradığı bir sokakda
kendimi kaybettim...
ben kimim,
Bu eller, bu yüz bu çehre
kimin eseri?
Şimdi git, tam zamanı yarım bırakmanın.
Bu kadar yorgunken git.
Git ki; mecali olmasın sana ‘dur’ demeye dilimin..
Şimdi Git. Aydınlıklar senin olsun,
Karanlıklar benim..
Mutluluk senin olsun,
Bitap Bi Gülüş Sergilesede Bakışlarım,
Sol Tarafımdaki Gamze Cukuru
ilk Defa Guldu Bu Gece..
Bu Gece Umrumda Değildi
Başka Bedenlerin Kirlenmiş
Asil Zanlettiği Ruhu,
isyankar ama aynı zamanda aşık satırlar...aşkın bir ucundan tutmuş bir zamanlar...