Okumayı öğrendim baba
virgüllerde nefes de alıyorum
soldan sağa okumak kolay da
sağdan sola içim yanıyor baba
Ana rahminde yaşadım
bir de seninle
öksüz geldim dünyaya
öksüz kaldım
aynı tencerede
pişen
aşure gibiyiz
içerdiklerimiz
farklı olsa da
tadımız
omzuna konduğunda
biraz öp biraz okşa
ve ciğerlerine kadar çekerek kokla
sana olan hasretimi saklar ak güvercin
ayaklarına bağlayıp yurduna saldığım mektupta
ben şimdi
sahafçıda eski bir kitap
sense fakülteli bir kız
ojeli parmakların
güler yüzünle
oksuyorsun yüzümü
ince bir viyolon sesi
çıkar gider penceremden
kör bir jilet dudaklarımı keser
soylu bir gölge yalnızlığımı acıtır
aynada kaybolan cılız yüzüm
kemiklerimin arasından soğuk bir acıyı doğurur
Bazı sorular vardır, yanıt beklemez
anlatımı pekiştirir
bilinen gerçekleri bır daha sorar
sözde sorudur yani
benim içinse bir monologtur
kendi kendisiyle konuşma...
öpüyorsam durmadan
kabahat ben de mi?
çıkaramadım tadını
iyisi mi aşure olsun
dudaklarının tarifsiz tadı
yıkılır mı sandın
bu köprünün ayakları
temelleri sağlam olursa kalbinin
gözü kapalı geçersin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!