uzak soylu
yağmur yüzlü derviş’tim
‘bakılmaya doyulmayan gözlerim’ vardı
parmaklarım piyano
rivayet mütevatir
''Ölüm, mahşer günü bir siyah koç suretinde getirilip boğazlanır''
bir
siyah koç gibi
öldürüldü ölümüm
kızıl çığlıklara döndü izdüşümüm
az sonra beni çağırırlar
buralı değilim
yanımda
memleketimi bildirir bir belge getiremedim
üzgünüm
hiç kimse fotoğrafımı çekmedi
ya durursa
bir gün bu kasırga
şafak sökerse
kar kalkarsa ülkemden
gün herkesin bildiği yerden doğarsa
yarasalarım kaçışır
şiir iyi
acı
ve üzerime göreydi
ben hep göz ucuyla bakıyor
ve hep sıyırtma geçiyordum
bu arada ekranda birileri
söylemedi deme
gidiyorum geldiğim yere
arkama çalı
toynaklarıma telis bağladım
iz bırakmadan
en sessiz gidiyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!