Açılır kanatların özgür maviliklerde...
Altın ışıklarıyla güneş dolar her zerren
Kuytularda tatlı bir meltem dokunur derde
Derman fermanın olur.Dayan ,az kaldı! Diren!
Bende ben olmayan bu bende de kim,
İçerlerde betonlaşmış yüreğim,
Yıllarca aramıştım kadehlerde,
Bir çare göğsümde tutuşan derde.
Vicdansız taş duvar susma öyle,
Bir çay kaşığına sığmış ufuklar,
Çipil gözlerde esiyor bir rüzgâr,
Sevda denizinde bir nokta hapsi,
Kendi kalıbında mahpus damlalar,
Deniz doğar zerreden, kalksa duvar,
Bir duvar; yok ve var, idrakin kadar.
Omuzlarında yılların yorgunluğu,
Gönlünde eski bir sevda,
Titrek dizlerinde ürperen mazi,
Ezdikçe gönlünü dağ dağ,
Durgunluğun durulduğu gözlerinde pırıldayan umuda
sarıl,
Vefa arama, bulamazsın ey
can,
Unutmanın öbür adıdır insan,
Derinlerde kaybolan kendini an,
Akıp gitmedeyken an be an zaman.
Yad ettim geçmiş demlerde demlenen,
Gözlerinde o hülyalı gülüşü,
Senden daha fazla sana benzeyen,
Bakışlarında o sevdalı düşü.
Ve Issızlaştım gölgem kadar yalnız,
Kalbimi de alıp gitme vakti belki şu an,
Kırıkları bırakıp olduğu gibi yerde.
Söndü içimde bir yerlerde kaynayan volkan,
Derman diye sarıldım yüreğimdeki derde.
Mum alevi gibidir kibir, an gelir söner
Işık yanar, gölge arslanlar kediye döner
Hırsıza hırsız deme, şimdi pek hırlar oldu,
Hırlama derken yazık, türlüsü fırlar oldu,
Elbette geçer bunlar deyip bekledik durduk,
Bekledikçe saatler, sabırlar zorlar oldu.
Kalp kalbe karşıdır, bin bir pazarlı çarşıdır
Gönülden gönle yollar, şu alemin arşıdır,
Duvar tanımaz duvar, ne uçurum ne de yar
Gün olur yıla bedel, gün olur an başıdır



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!