Kara toprak; bağrın delsem, belinen
Yağmur olsam, yağış olsam, yelinen
Yolsam yaban otlarını, elinen
Bir istediğim de; beş verir misin?
Boyun eğmiş isem, alın yazıma
Analar benzemez, başka birine
Tuz basarlar, yaraların yerine
Kurban olurum, kınalı eline
Sen ağlama, ben ağlarım
Ne olur, güzel anam, ne olur.
Çok aradım, sordum seni
Başkasıyla gördüm seni
Anılara gömdüm seni
Sen; artık, mazide kaldın.
Değerliydin, benim için
Salını, salını; suya giden kız
Takılır ayağın; testin kırılır.
Hem gidip, hem bana; işmar eden kız
Testinin hesabı; sana sorulur.
Mavi fistan; pek yakışmış bedene
Taşradan bir kız geldi, o kadar masum ve saf.
Konuşmaya utanır, bakardı; tuhaf, tuhaf.
Sadeydi, çekiciydi; Allah’tan güzelliği
Hanım, hanımcık idi; bu onun, özelliği.
ULAN TOPAL, YAZ BİR YERE
Topal bir arkadaşım var Topal; adın, iki hece
Baba ayrı, gardaşım var Dalgacıdır, Ali çece
Bende sandım, sırdaşım var Kudurttun ya lan, bu gece
Ulan topal, yaz bir yere. Ulan topal, yaz bir yere.
Uyanın dostlarım, uyanın be kardeşler…
Bizi bölüp bu vatanı; almak ister kalleşler.
Biz uysal insanlar hiç, koyun değildir
Bize bu yapılanlar gerçek; oyun değildir.
Ne güzel söylemiş bilge birisi
“ Bir elin nesi var, iki elin sesi “
Turnam; katar, katar, nereye böyle?
Bende uçabilsem, sılaya şöyle…
Nazlıma uğra da, selamım söyle
Var git turnam; var git, yar’e haber ver
Var git turnam, Kareysar’a haber ver.
Kara gözlü, kara dilber
Adın ne? Sormaya geldim.
Güzel yüzünü saklama
Ben, seni görmeye geldim.
Perçemin var, sanki yele
Ne dedim de, niye küstün sevgilim?
Bu dünya yalandır; sonuysa ölüm.
Senin bu yaptığın, insana zulüm
Asma suratını; gel sevdiceğim.
Bir anda alevsin, bir anda kül’sün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!