Bu düşünmekle olacak iş değil,
Eğer öyleyse olması lazımdı
Sanmıyorum olamazdı.
Eğer ki olsaydı
Hindiler hükümdarımızdı.......
Ne yazsam bilmiyorum
Atsam elimden kalemi kağıdı
Anlar mısınız bilmem
Eğsem kafamı yaksam ağıdı
Ne desem bilmiyorum
Ve gün olur yanar bu şehir
İnsanlar;
Açıktan açığa kaçırır
Çok sevdikleri günahlarını
Çocuklar ağlar yiten umutlarına
Analar hasretle bakar
Mutlu ol diyorsunuz!
O da ne?
Yenir mi? İçilir mi?
Yoksa giyilir mi?
Duygu yüklü gemiyim
Uzaklara gideceğim
Eğer istersen
Seni de götüreceğim
Tayfam yok, kaptanım yok
Ağrıyan başımla baktım
Diktim gözlerimi yırtan yağmurlara
Denizi gökyüzünde buldum
Tuttuğum ilk balık
Siyah bir bulut
Şimdi geçti yaşamımın uyanı başından
Yine durduramadım zamanı
Yaşanmışlığım olan
sevinçleri, üzüntüleri, heyecanları; korkuları
Sırtıma yükledi ve gitti.
Göz mü istiyorsun bu karanlıkta
Al iki gözün var....
Ne göreceksin?
Karanlığı aydınlığa yeğleyen insan
Gündüz göremediğini gece nasıl göreceksin?
Bir fırına kopsa
Götürse beni buralardan
Atsa savursa bedenimi
Hasret kalsam toprağıma
Hıçkırsam
Boğazım tıkansa da
Kitabıma bir şiir daha
Zamana bir çentik
Artık ömrü tükettik
Gidecek gelmeyecek bir daha
Kitabıma bir şiir daha
Gerçek anlamda yaşadığı anın olay psikolojisini iyi anlatan ve kendine has edasıyla özgünce yorumlayabilen çok yetenekli,gelecek vaat eden bir şair.şairlik hayatında başarılar diliyorum...