kapımı çalan sendin uzun bir aradan sonra
bütün korkularıma rağmen, yeniden açtım kapımı..
oysa bırakıp giden sendin,suçlu sensin diyemezdim.
sen daha çoçuktun, bense yaşayamadığım çoçukluğumda koybolmuştum..
içimi yakmıştı gidişin sessiz sessiz.
Dün gece sen gittin,belkide hiç düşünmedin,
Oysa neler hazırlamıştım senin için.
Bir yürek,bir sevgi buketi,
İçine biraz heyecan biraz saygı kattım.
Dün gece sen gittin,belkide hiç düşünmedin,
Gidişine sustum sadece,
Lanetliyim,şimdi şiirim ağlıyor sadece..
..........Ve ne zaman şafak sökse
İçimin denizlerinin derinliklerinde
Bir peri kızı ölüyor sessizce,
sevda sende kaç renkli,
söylesene sen hiç aşka ihanet ettin mi?
kaç kere sevdin diye soruyorsun ama sevmenin sayısı olmaz ki
her sevdiğin bir ilk aslında
ilkler geçicidir bu hayatta sevgili unutma
'' İnsan üşüdüğünde titrer ya TANEM, sanma ki soğuktandır..Yalnızlıktır onu titreten! ''
Ben titredim,yapraklar yalnızlığıma ıslık çaldı,
yalnızlığım sana ıslık çaldı,ben hep sensiz kaldım!
Yinede vardın yüreğimde,bir bebeğin ilk adımında ki korku ve heyecanını yaşarcasına taşıdım seni yüreğimde.
Ben seni taşıdım,Ruhum sende kaldı.Sen ruhumu taşıdın ben SENSİZ kaldım.. ''
'' ben bu dünyada SEVDİKLERİME hep yalnızdım,Üşüdüğümü görmedi kimse merak etme! Sevgilim ben sana gizli gizli üşürken bu dünyada RUHSUZ kaldım! ''
......'Melih İlikhan'a'......
Ayrılıkları ezelden beri sevemedim,gerçi kaybetmeye alışkınım ama,
Bu farklı biliyorsun.
Hani tamam desem,bitti desem,
O zaman çabuk unuturum,kolay silerim bir kalemde ama
Peri kızlarına olan düşsel bir aşktı yüreğimde beslediğim.Ve öylesine bir açlık vardı ki sevgiye karşı yüreğimde,kim çalsa kalbimin kapılarını sorgusuz süalsiz onur konuğum oluyordu o yürekte.Her gelen bir parçamı çalıp gitti bu
yürekten.Hiç ses çıkarmadım.Çok acıdı her seferinde ve günlerce uyuyamadığım oldu.Göz yaşlarım binlerce kez süzülüp dudaklarımla konuştu ve ben tadına baktım her defasında.Ne kadar tuzlu geldiyse o kadar acı vermişti bana yaşanılan.Oysa seninkilerde göz yaşına rastlayamadım,demek ki süzülen sadece tuzmuş yanaklarımdan..
Bu sefer gerçekten çok acıdı,
SeN CaNıMDıN beni KaNıMLa Aldattın..
Bunalmıştım yalandan -dolandan,iki yüzlü insanlardan,sinsi ve hain tavırlardan.Kalbimin kapılarını açıp her buyur ettiğimin bir parça koparıp benden uzaklaşmasından.Sende çaldın kapımı,önceleri açmadım sen direttin.Bir anlam verememiştim bu inadına,bilemedimki senin ruhunu şeytana sattığını..BUYUR ettim ve tek şey diledim,yalan yok-BiLeMeDiM..
İçimde yıkılmaz sandığım dağlar erirdi sen bana geldiğinde,
ve fırtınalar diner,rüzgar susardı senin gülümsemelerine
geçe şairleri susup sabahı beklerdi sesinle
hadi sen gülümse,gülümse ki içimdeki çocuk yeniden şenlensin
Bunca yıldız varken gece neden karanlık olur Sevdiğim
yalnız gezen hayellerimi anlattım sana kimi zaman
ve yanaklarımdan süzülen göz yaşlarıydı sana damlayan,
sen dalgalarınla beni hep teselli ettin...
uçsuz bucaksızdın,tıpkı yitirdiğim sevdalar gibi
.......sen DeNizDiN.........,
bense uçsuz bucaksız ufkunda kaybolan
Yıldızlı Gecelere
Yıldızlı gecelere gözlerin zor kapanıyorsa
Ve ağlamak istediğinde,gözlerinden yaş yerine,
Yüreğinin içinden bir sızıyla kan süzülüyorsa.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!