Ölümü özlemek her gece nasıldır bilir misin?
Hem de sadece bir çift gözün uğruna
Azrail ile içli dışlı olduk olmasına amma
İnat ediyor almıyor canımı bir daha düşün diye
Ne olursun be güzelim, bir de sen söylesene
De ki “Şu körün bana ait kalbini durdurabilir misin? ”
Sus sakın konuşma
Bizimle alakadar ne varsa
Konuşmak yasak
Kimseler bilmeyecek bizde başka
Senin, benim, bizim bildiklerimizi
Boğuyor beni hayat
İçimden bir ses diyor ki
Ulan sök kalbini yere at
Atmamalıyım,bakarsın kapımı çalar mutluluk belki
Gece kararıyor sanki kaderime inat
Ne kaldı ki senden bana
Bir tek resmin var duvarda
Birde taşıyamayacağım bir yük canımda
Ne olurdu be kız ne olurdu kalsaydın yanımda
Yazık oldu gençliğime daha yirmimde
Bu gün yağmur yağıyor sokaklara
Hatırıma sen geldin yine yar
Hatırlıyor musun yağmur yağıyordu ayrıldığımızda
Sen unutsan da unutmadı yaptığını bu diyar
Sen şimdi bir türkünün sıcaklığındasın
Sen ilkbaharda açmaya çalışan
Gülün en güzel halindeki tomurcuksun
Hayata gülümserdir sebepli sebepsiz her an
Sen benim içimde büyümeyen bir çocuksun
Ağlarken bile gülerdi o kara gözlerin
Dün gece sesimi belki duyarsın diye
Sabaha kadar senden bahsettin yıllara
Nasıl olsa sen yoksun beni göremezsin diye
O bana bıraktığın gülümseyen resminle ağladım odamda
Resimde o kadar tatlı gülmüşsün ki
Saat bu gecede sabaha yaklaştı
Birazdan misafir olur güneş
Odamın karanlık duvarlarına
Bu gözler uykusuzluğa alıştı
Bir alışamadı yokluğuna
Geleceksen bu gece gel yeter artık
Bak saatimin kalbi ha durdu, ha durmak üzere
Hasretinle geceyi beraber aralardık
Sükutumun sabrı ha taştı, ha taşmak üzere
Sana diyorum sana duymuyor musun?
Gidişler hep dönüşleri beklermiş
Ben de seni aynen öyle bekliyorum
Hasret dualarında vuslatı dilermiş
Ben de seni aynen öyle diliyorum
Ne bülbül yaşamış aşkı benim kadar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!