Morla karışmış kahverengi bir karanlık,
Ama karşı kıyının caddeleri hala aydınlık,
Zifiri bir yalnızlık,
Uzaktan köpek sesleri gelmese
çıldırtacak bir sessizlik.
Elimde bir kahve fincanı, içinde yakamozlar
Her gece rüyamda
bir uçurum kenarında
düştüm düşecek oturuyorum.
bakmayın
çok korkuyorum,
avuçlarım terlemiş
Dışarıda bir rüzgar
Kulağımda ıslık
İçimdeki fırtına,
Bu gece sıcak öyküler
Yazacaktım sana,
Kalem elimde kaldı
Bana ateşböceği topla baba,
Uçarken yıldızlara karışan
kanatları özgürlük kokan
Karanlıkta yolumu
aydınlatan
ve geleceğe uçuran.
Gel diyorsun
Ama neden gitmediğimi
Bir türlü sormuyorsun,
Uzaktan çok kızıyorum
Yakınında ise dayanamayıp
seni öperim diye
Yaşamındaki
Özgün felsefedeyim.
Gözlerine bakamasamda,
Yüreğine dokunamasamda,
'İnsan olma' hakkımdan
Dokunmayın bana,
Gaz vermeyin, fren de yaptırmayın,
Serbest kalmalıyım,
Bağır bağır bağırmalıyım,
Sonra kafamı duvarlara vurup ağlamalıyım.
Ne yapmalıyım,
Seni dinlemek istiyorum
Hiç bıkmadan,
Seni seyretmek istiyorum
Gözlerimi hiç kırpmadan,
Ben değil ama yaşamımın kendisi topal,
Gözlerim ela ve miyop ama yaşamımın kendisi şaşı,
Saçlarım kara değil ak, ama yaşamım kara,
Dışım hep gülüyor ama içim hep ağlıyor,
kanmı ağlıyor, ne ağlıyor
ağlıyor işte bilemiyorum.
Yapraklarımdaki buğuya karışan
kokuma dayanamazsın
Burnunu sokma
Yakından pek anlayamazsın,
Çok özelim
Rengimi hiç bir çiçekte bulamazsın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!