Murat Ayçiçek Şiirleri - Şair Murat Ayçiçek

sükût-u isyanlardayım

ÖYLE SARILIRDI ki BANA
BİN ŞEHİR ALT, ÜST OLSA
UMRUMDA OLURMUYDU...

şarkılar kaynar su, başımdan aşşağıya dökülen, ne paket paket sigaralarım, ne de kadeh kadeh şaraplarım, bu geceye eşlik etmesi gereken, sen! korkma benden,üzerime dair hak iddia et cehennemden, belkide soluksuz bir sensizlikti beni intihara azmettiren... gözlerim bulut ve yağdı yağacak suratıma, gözlerim baraj kapakları,açıldı açılıcak derken, bir set gibi önümü kesiyordu hayallerin ve sen... ASLINDA YAĞMUR İNSANIN YÜZÜNDE YAĞAR BAZEN özellikle kırılmış bir ağaç dalıyken, ben... sen, beni canımdan bezdirmeye and içerken, sen, rüyalarımın önüne sis çekerken, sen, can havliyle bilmediğin kıyılara kaçarken, GÜLÜMSEYEN BİR PALYAÇONUN MAKYAJIYDIM BEN... bazı zamanlar şansa inanırdın sen, o bazı zamanlar birazda aptaldım ben, aynı zamanda korkularımı bıçaklarken, bir gülüşü, söküp attın içimden, sen... HEM AŞKta SAÇMALIK DEĞİLMİ ZATEN,? ve unutulmaya benzeyen yüzün,ağır ağır zihnimde erirken, bendim geceleri hayalin üşümesin diye üzerini örten, bendim geceleri siluetin donmasın diye beynimi eriten... YÜZÜNDÜ,,! beni neşelendiren,plakları dile getiren, aya rest çekip yıldızları söndüren, gökyüzünü hüzünlendiren, hüzünlendirip, yağmurları getiren... YÜZÜMÜ MAHVEDEN BİR ŞARKI GİBİYDİN SEN... ŞİMDİ SEN KAN GÖLLERİNDE BOĞULARAK ÖLÜYORUM DESEN, ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR OLURDUN,ŞAYET ŞAİR OLSAYDIM BEN...

Derin kuyuLaRda sakLı mutLuLuğum,
GöRmezden geLinmeyecek kadaR suskunum,
UzakLardan duyacaksın, bu benim figanım,
SamanLıkta ki iğne kadar yaLnızLığım,
Zifir gibi karanLık ruhum,
DoLunay kadar aydınLık mı sonum,

istemiyorsanız yaşamamı -ben- gibi, bırakın ölüm yaşatsın beni, sen gibi... istemesemde, sana tapmayı,ellerini bırakmayı, sözlerinde boğulmayı,gözlerinde konaklamayı... istemesemde, alnımda namlıyı,kara toparkta yatmayı kefene sarılmayı,mezar taşıma tarih yazmayı,,, bırakın.! bunları yapmayı,nefes almayı mutluluk toplamayı,sahte maskeler takmayı... bırakın.! hayatla yarışmayı,zamanla koşmayı,,, öğrenin beni kendi halime bırakmayı, beceremesemde yaşamayı, bir türlü beceremesemde genç kalmayı, öğrenicem zamanla, hayatla savaşmayı.... bırakın.! birilerini sevmeyi,birilerine güvenmeyi birelerini içeri almayı, birilerini dışarda bırakmayı... VE ARTIK BIRAKIN, at gözlüklerinizle aşık olmayı bırakmak istemesemde bu cümleleri yazmayı- Ve İstemiyorsanız yaşamamı -ben- gibi, o zaman bırakın beni ölümün şehvetli kucağına, yaşatsın beni, sen gibi... lütfen,! artık rahat bırakın ölüleri, mezarlıkları ziyaret etmeyi, hazırdır onlar, bırakın merak etmeyi biliyor her mevta, ölüp ölüp, dirilmeyi... Ve artık bırakın, her ölü öğrenecek kıyameti beklemeyi, benim gibi... !

Anılarımı tarıyorum,
vakit naklediyorum,
Ve acılarımı tartaklıyorum...

yaklaştığım her neyse sadece göremiyorum,
yine gözlerimi gözlerinde unutuyorum,

sesini yalnız ona duyurup, aşkını yalnız ona fısıLdıyorsan; onsuz bir yanının eksik olduğundan öteye, nefes dahi aLamıyorsan; onsuz geçen her günü kayıp, yaşanmamış sayıyorsan; tiryakisi oLup, her sabah çiğerLerine onu çekiyorsan; bir rüya oLduğunu düşünüp, hiç bitmesini istemeyip, uyanmak istemiyorsan; 7 miLyaR insanı yok sayıp, bir tek onu kaaLe aLıp,ona kuLak veriyorsan; ufuk çizgisi misaLi devamı olduğunu biLip, biteceğine inanmıyorsan; gittiğin heryere, onuda yüreğinde götürüyorsan; özlediğinde, gözyaşı değiLde kan ağLıyorsan; hiçbir şeye zorunLuLuğun yokken, kendini herşeye sorumLu hissediyorsan; gözlerine baktığında, herşeyini bahşedebiliyorsan; sen ferhat, o şirinse, dağ gibi küLfetine katlanıyorsan; eli eline değdiğinde, hayattan kendini soyutluyorsan; güldüğünde, bütün güL bahçelerini sıfatında görebiliyorsan; şenşakrak geçen günLerini, onun yokluğunda yaşayamıyorsan; her nefes alışında onunla nefes alıp onunla veriyorsan; ıssız bir adada 3 şey değilde, yaLnız onu istiyorsan; onun etrafında pervane oLurken, karda yürüyüp izini beLLi etmiyorsan; karşına çıkınca tek keLime konuşamayıp, anadilini biLe unutuyorsan; hakikati onda buLup, onda yaşıyorsan; bir yudum su gibi kendini ona muhtaç hissediyorsan; umut ateşini hiç söndürmeyip, sürekli körüklüyorsan; aslında herşeyde onu arayıp, onu buluyorsan; ona giden ıssız yoLLarda, ürkmeyip başın dik yürüyorsan; kırıLmasın diye, bütün sözLeri kendine saklıyorsan; dertLerini sıkıntılarını ona anLatmayıp, içine atıyorsan; bir tebessüm için, elinden geLenin fazlasını yapıyorsan; ona değer diyip, hayatLa zar atıyorsan; AK İLE KARAYI, İYİ İLE KÖTÜYÜ, ONDA AYIRT EDİYORSAN; ; ÖZLEMİ CEHENNEMİ ANDIRIYOR, CENNETİNE ULAŞMAK İÇİN DUA EDİYORSAN; ; ADINI ZÜKRETTİĞİNDE, ALLAHA BİR KEZ DAHA ŞÜKREDİYORSAN; ; GECENİN KARANLIĞINA DEĞİLDE, ONUN AY YÜZÜNE SIĞINIYORSAN; ; HAYAT, AŞK BU KELİMELERİ ONA BAĞIŞLIYORSAN; ; SOĞUK DEĞİLDE, O OLMADIĞI İÇİN ÜŞÜYORSAN; ; GÖNÜLDEN SEVİYORSAN, SEN AŞIKSIN...

Bazen sadece seversin,
Hep gitmek istersin,
olduğun yerden çok uzaklara sığınmak için,
bir tutam sevgi için,
yaşarken öldürür seni sevdiğin,
sonra pişman olursun gittiğin için,

beni affet anne..! Bileklerimi kestim az önce gece, saçlarımı okşadı,alay etti benimle Yanlış yazılmış bir kaderin köleliğini, yakıştıramadım üzerime kaçak oynuyorlardı hepsi,bana benziyorlardı anne, Hayat yordu beni ve cehennem kaç bucak gördüm neredeyse... bilsen Kaç kere öldüm anne, Kızdım, Çok kırıldım kendime Gömün beni anne. ! kimsesizler mezarlığının kral dairesine Şimdi sen gidiyorsun ya, gitme ! yerle bir olacak dünyam ve kaçırıcam akli dengeyi Ben çok öleceğim,deli gibi seveceğim ölmeyi Erken kopacak kıyamet, öğrenin sevmeyi korkuyorum, marifet saydılar ihanet etmeyi Ölüyorum anne ! Bir daha doğurma beni...

nasıl öleceğimi bilmeden hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarken aşkın kör gözlerine değmeden ben çaresizlik içinde seni severken... hayallerim düşlerimi süslerken, Yanımdayken bile sana doyamazken, aşıkken,ağlarken,özlerken,severken. Sen benim herşeyimken Ve ben, yine sensiz ölürken... BEN, SONU -ken İLE BİTEN, MİLYONLARCA CÜMLE KURARKEN, nasıl anlatılır ki sensizlik, şimdi ben sensizken...

nasıL öleceğini Aşkın acısını kan ağladığımı bilsen beni bırakırmıydın! ? gerçeklerin yalan yalanların acımasız olduğunu yaşanmışlıkların hayal hayallerin sahte olduğunu öğrenmediklerini öğrensen bilmediklerini bilsen beni bırakır mıydın! ? haykırışların sukut ezgilerin suskun hayatın durgun hayatımın çekilmez olduğunu bilsen beni bırakır mıydın! ? yağmur damlalarının dokunuşlarını rüzgarın sana doğru estiğini bulutların senden haber getirdiğini bütün yolların sana çıktığını bilsen beni bırakır mıydın! ? çaresizliğin yalnızlığını yalnızlığın esaretini bilsen beni bırakır mıydın..