Demedim mi gönül aşk sana yüktür
Hicran günü dert, dermandan büyüktür
Aldanma o yüz-ü mahın sözüne
Git başımdan hüzün
Karanlığa gücü yetmez gündüzün
Aşk yorgunuyum, tükendi gücüm
Salkım salkım değil bulutlarım
Güneşim söndü ufuklarımda
Kışın sonu bahar olmaz her zaman
Öksüz çocuklar ağlar duvarlarında
Çare ararsın da bulamazsın derman
Korkular birikir kılcal damarlarında
Sahipsiz bir liman olursun ansızın
Diner mi derindeki dinmeyen sızın
Ses seda yok hiçbirinden
Bakışları asılı kalmış tavanda
Meşelikler soluyor kederinden
Gemilerin boynu bükük limanda
Kar yağıyor, kar
Beyaza bürünüyor topraklar
Kara düşüyor yapraklar
Her yürekte tarifsiz efkâr
Gelmeyen yaza özlem var
Ben köy öğretmeniyim, bir bahçe suluyorum.
Rengârenk çiçeklerin filizlendiği, yemyeşil ağaçların çiçeğe durduğu,
Buruk bakışların huzur bulduğu bir bahçe
Benim bahçemde güllerle sarmaşıklar, acılarla hüzün kol koladır.
Toprak kokar benim ellerim.
Güzel günlerdi, bir yel oldu gitti
Dost bildiklerim hep el oldu gitti
Gözyaşlarım hırçın sel oldu gitti
Kurudu gönül pınarım ne fayda
Budandı dalımız, kalmadı yaprak
Ne güzel saçların simsiyah olması
Tel tel çözülüp alna dökülmesi
Kardan uzak, geceye yakın
Bir renkte
OD DÜŞTÜ YÜREĞİME
26 Şubat 1992’de tarihe kara bir leke düştü.
Can Karabağ, yan Karabağ, uyan Karabağ!
Figan bize; karanlık yüze; fırsat, zalime düştü.
Hocalıda yatar koyun koyuna buruk bakışlı kuzular.
Kimisi henüz yemyeşil bir fidan dalıydı, kopardılar.
Bir sevda uğruna çıktın kutlu yola
Amacın dönmek değildi, gerekirse ölmekti
Öğretmenlik aşk demekti, vatan demekti
Olsa da dört yanın dört duvar
Yıldıramazdı seni zorluklar




-
Nurgül Alankuş Aybirdi
Tüm YorumlarÇok Sevgili Yeğenim MURAT,Şiirlerinin hepsini çok beğendim.Kişi sözlere yüreğinin sesini döker.Tertemiz yüreğinden inciler sunmuşsun.Emekle titizlikle ele aldığın her
şeyi mükemmel sonuca eriştiriyorsun. Örnek kişiliğin ve üstün başarıların hep gururum oldu.Hayatın boyunca sağlıklı mutlu olma ...