Saat gece oniki'yi çalınca
Akar gönülden damlalar.
Bütün günün
Yorgunluğundan mıdır nedir?
Yoksa gönül yorgunluğundan mı?
Yastığa koyunca başımı,
Kapalı değildir gözlerim
Doğrudur bütün sözlerim
Yüreğimdedir gözlerim
Duygu yüklü kervanlarla
Nereye gidersin güzelim,
Gitme yaban ellerine
Orada savaş var,
Dedelerinin kanıyla sulanmış topraklada
Yine kan ve barut kokusu var,
Mavi; gökyüzü ve deniz,
Yeşil; yemyeşil bir doğa
Elâ gözlü bir güzel,
Sarı deyince çiğdem,
Ve lepiska saçlı bir dilber
Beyaz ise anamın ak sütü
Uzun ince yolların var
Bu gün yüreğin pek dar
Merak etme güzelce kız
Sitem etme bana
Ey dost!
Bilir misin ne haldeyim?
Her zaman sizleri,
Gönülden sevmekteyim.
Yazacak sözüm çok ama,
Eylülde gel
Üzüm gözlüm, Eylülde,
Hazan yaprakları gibi
Rüzgârlara kapılmadan gel.
Kışı beraber yaşayalım,
Aydınlık,sımsıcacık yuvamızda.
Aylar geçti, ne arayıp, ne sordun,
Kulağım telefonda, gözüm kapıda
Çalmadı telefonum, çalmadı kapı zilim,
Söyle zalim, söyle; ben neyim, kimim?
Kalmadı halim, dayanmıyor gücüm,
Gelme, istemem artık,
Garip şair öldü dediler
Kıymetini hiç bilmediler
Çok şey istemezdi garip,
Sevgiden başka
Yüreğirıe düşen çiğler
Gözlerinde yaş olup akardı
Desem ki ben sana
Seni seviyorum
Desem ki ben sana
Aşkından ölüyorum
Desem ki günlerden,
Bir cuma, öğlen vakti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!