Zümrüd-ü anka gibi efsanevi kuş olsam
Aşsam sığ denizleri, okyanusları bulsam
İki elimin tersiyle kenara itebilsem
Bir damla arı suda,tükenmez hayat bulsam
Ya da güneşten yanmış buğday tanesi olsam
Gülşen de gülizar düşer yâd’ıma
Cümlem firar eder, susan dil olur
Gecenin siyahı,düşer payıma
Gökteki her yıldız,bir kandil olur
Sessizlik deminde, çekilen çile
Erittim birer birer,
Ömür sermayesini
Kaf dağına fırlattım,
Boş gönül kasesini.
Unuttum, gafil oldum,
Seninle başlayan,bu yaman sevda
Bırak da seninle, bitsin nazlıcan
O mutlu günlere, etmeden veda
Anılar tertemiz, kalsın nazlıcan
Günbegün ırayıp, bu gitmek niye
Hani,bazen tükenir ya cümleler
konuşamazsın …
kifayetsiz kalır kelimeler
diline gelen bir iki kelime ise
boğazında düğümlenir
boğulursun hıçkırıklara
Neden bu intizar,nedir figanın
Kaç eylül tükettin,vay deli gönül
Geçiyor bir ömür,sona dayandın
Kaldıysa günlerin,say deli gönül
Sana ne bahardan,sana ne yazdan
Tükürsen yüzüne aymaz hayasız
Bebek katilinden özür dilemiş
Kendini de Türk sayar mayasız
Gidip kardeşinden, özür dilemiş
Ünvanı aydınmış kara cahilin
Hey benim kutsal gülüm
Sen almina, al gülüm
İnce, zarif bedenin
Görmesin zeval gülüm
Sen dağlarda açarsın
Ayrılıktan naçar düşmüş dizlerin
Belli,yığın yığın,derdin var senin
Sahte buselere kanmış yüreğin
Hüzünlü bakıyor, yeşil gözlerin
Dışardan baharı andırsan bile
ne güzeldi....haylamiydi gerçekmi bilinmedi.....tebrikler...teşekkürler....
ne güzeldi....haylamiydi gerçekmi bilinmedi.....tebrikler...teşekkürler....