Mühürlü sır Şiiri - Sadık Kocabaş

Sadık Kocabaş
121

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Mühürlü sır


Mühürlü Sır

Öyle bir sır ver ki bana, ne dilim bilsin ne de aklım,
Sadece kalbimin en kuytu, en derin odasında kalsın.
Kilit vurayım tüm kapılara, unutsun anahtarı ellerim,
Ne zaman ki bir ışık sızar, hemen karanlıkla örtülsün.
O sır, bir yemin gibi mühürlensin dudaklarıma,
Fısıldasam bile rüzgâra, rüzgâr taşa çarpsın, ses etmesin.
Bir gölge gibi takip etsin beni, ama kimse görmesin onu,
Benimle mezara gitsin, bu dünyanın bilmediği tek hakikat olsun.
Tüm sözler, tüm anlatılar gereksiz kalsın bir anda,
Çünkü anlatılan, zaten yitirmiştir o sihrini.
Ben, bu sessizliği, bu ketumluğu bir ibadet bilirim,
Sırrın ağırlığı, beni her geçen gün daha da asil yapar.
Bırak herkes, bildiği yanlışlarda teselli bulsun,
Ben, o sırrın yarattığı yalnızlıkta huzuru seçeyim.
Bu, bir korku değil, bir kaçış hiç değil; bu, bir koruma hali,
Onu sakladıkça, ona olan bağlılığım daha da derinleşir.
O sır, benim en büyük servetim, en keskin kılıcımdır,
Ne bir dost bilmeli, ne bir düşman sezinlemeli varlığını.
Tıpkı denizin, inciyi en derininde saklaması gibi,
Ben de onu, gözyaşlarımın dahi ulaşamadığı yerde tutayım.
O, benim içimde büyüyen, yeşeren aşkın ta kendisi olsun,
Öyle ki, ondan başka hiçbir şeye yer kalmasın gönlümde.
Bu sessiz anlaşma, ruhumla yaptığım ebedi bir sözleşmedir,
Onu saklamak, bu hayattaki en önemli, tek görevimdir.
Ne zaman ki sakladığım o sır, dile gelir de dökülür,
O vakit Kalemsiz Şair utancından yerin dibine girer.
Bu gönül, başka bir teslimiyet bilmez, sözünden dönmez,
Ömrümce sürsün bu ketumiyet, bu mühürlü yalnızlık.

Sadık Kocabaş
Kayıt Tarihi : 1.10.2025 06:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!