Diyeceklerim kalmadı galiba.
Şiire kelimeler akmadığına göre.
Seni ilk sarmaladığım yere göre.
Gidecek yer kalmadı galiba.
Ölümden başka.
Ruh bedene sordu beden dedi çık.
Salıncağı severim sanırdı.
Hâlbuki ondan uzaklaşmak, uzlaşmak…
Ve daha yakınlaşmak hoşuma giderdi.
Sanırdım böyle devam ederdi.
Zincirler kıskanırmış, kilitler paslanırmış.
Şiirlerim yüzüme tükürebilir;
Ruhuma ulaştığı muhitte,
Ket vurdum onların niyetlerine.
Çabamdan geriye kalan kan ter;
Ulaştığında ölüm meleklerine,
Bir peri çıkar; “alın yetisini”
En güzel yaş yirmi ikisi ölmek için.
Hayat kızıl, mevsim bodur.
Dizelerde ağladı sevdiği için.
Veremli mısralarda Rüştü Onur.
Sahtelikten arınan dumanlarda
Değmeyecek şeyler varmış
Sana bahsedemediğim satırlarda
Hatıralar saklanmış
Belki cevap veriyor aynalar da
Bolca zamanımız olacak.
Diriltmek için başımızı.
Yeni doğmuş bir kız bozacak.
Sonsuz kanlı savaşımızı.
Şu hayatta her şeye diyecek bir şeyim vardır.
Sevgimi sineme tıkana göğüsüm çok dardır.
Koca günler sıkıcıdır, koca aylar sıradan
Bilmem neler yaparsın geçeli yıllar aradan.
Söyle, konuş.
Son vermek elinde mi anlam bulsun.
İstediğin bu muydu ki senin.
Söylet, konuştur.
Konuştur arsızlıklarını.
Yum gözünü, aç gözünü.
Bir kapalı mezardayım.
Et sözünü, döv dizini.
Bir yamalı mezardayım.
Tam gelirim, çok deliyim.
Bir günüm değil her günüm kutsal bir görev sanki.
Gözlerimi görmeliydin âşık olduğum anki.
İki göz birbirine heyecanla bakmalıdır.
Dudaklarından şiirler damlayıp akmalıdır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!