Bu ateşten alma beni
Bırak yanayım
Yoksa, huzur bulmaz ruhum
Uykusuz gecelerin yatağında
Ve bir daha
Olası değil
Duydum ki komün
Beni martılıktan atmış
Ben de yetmiş dedim
Bir kanat çırpımı kadar yakınsın
Ya da bir göç yolu kadar uzak
Seni sevdiğim için
Ne dersen de bana
Deli de
Namussuz de
Bit pazarına düşsen
Belki
Nur bile yağardı başına
Eski bir İstanbul hanımefendisi
Gibisin şimdi
Onurlu ama yıkılmış
Eski bir uygarlığın
Battığı yerden
Denizden
Bölünmüş zamanlardan geliyorum
Peşime takıp getirdiğim.
Yalnızlık
İki karabatakla şarap içtim dün gece
Sohpetin bir yerinde
Balıktan bahsetmeye başladılar
Lezzetinden falan-filan
Kan beynime sıçramış
Bir anda dağıtmışım orayı
Günlerden bir gün
Azıyor kalbimin çıbanı
Çıldırıyorum
Kuluçkadaki tüm yumurtaları
Kırıyorum
Olası erkek yavrular
Gözlerin
Alıp gidiyor ilk sarhoşluğumu
Ki çocukluğum o
Ellerin
Bir balıkçı düğümü atıyor zamana
Yanakların
Gün ağardıktan sonra uyanmışım
Kadıköy'de kayalıklarda
İçimde tatlı bir heyecan
Güneş
Martı burcuna giriyor bu gün
Başımda ağrı
Btıyorum
Nuh'un
Gemisi degilimki
Küçük bi balık
Gelip kurtarsın beni
Hem Nuh'un gemisindede degilim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!