Bir öfke düştü içime,sessizce yavaş yavaş
Tam burada, göğüs kafesimin üzerinde
Sıktığım dişlerimin çatırtısında
Yumduğum gözlerimin arasından akan yaşlarda
Bir korku düştü içime,sessizce yavaş yavaş
Misafiri olduğum dünyanın bir gününü daha bitiriyorum
Bir geceyi daha geçiriyorum,
Bir rüya daha görmek için uyuyorum
Ne mi göreyim istiyorum ?
Yeşil göreyim,mavi göreyim istiyorum
Çocuk,yavru göreyim ,onları kollayan koca bir duvar göreyim
Bir yaş nasıl olurda hem ateşi söndürüp, hemde körükleyebilir ?
Bir gülümseme nasıl olurda bir kalbi hem yavaşlatıp, hemde hızlandırabilir ?
Sen, nasıl olurda hem hayatımı renklendirip,hemde siyah beyaz yapabilirsin ?
Ve ben, nasıl olurda hem bu kadar uzak hemde nefes kadar yakın olabilirim ?
Aklıma gelmezdi,aklımdan çıkmayacağın
Ruhumun en derinindeyim,anlatamam
Gözlerim konuşur,sadece gözlerine
Kalbim kalbine dokunmak için baskılar kafesini
Ve nefesim, bazen batar,bazen ise efkar çalar
Bilmezsin sana neden böyleyim
Bir damla göz yaşı yetecek belkide gecenin ateşini söndürmeye
Sona yaklaştık gibi hissediyorum,ne kaldı ki bizden geriye
Gel etme,bizden elini eteğini çekme
Sende gidersen,düşeriz bizler, gidemeyiz kimselere
Bir dirhem kaldı içimizde,insanlığımızdan
Çok güzel bir kelebekle tanıştım
Kaç gün yaşayabiliyor bilmiyorum
Bana doğru uçuyorsa güldürüyor
Zahmet etme bu kervanı düzeltmeye
Geçmez bundan sonra buradan at ile deve
Ne kadar ilerlediysem o kadar döndüm geriye
Tam buldum kendimi dediğimde,
Ne yol, ne kervan kalmış geride
Gözümü açtım,bu sabah her günün sabahı değildi
Şelaleye benzer bir yerin hemen kıyısındaydım
Bir,bilemedin bir kaç kişi vardı
Kediler,böcekler,kuşlar
Köpekler uzaktaydılar,şelaleye yaklaşmıyorlardı
Sonra, gelmeye başladılar,
Herkesin kendine ait, haykırışları vardır
Benimde vardı, seninle sonlandı
Anlayamayıp, anlayamadığımdan anlatamadığım haykırışlar
Çözemediğim dünyalık sorunlar, hayatı yalnız karşılama iç güdüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!