Kendinden pek bahsetmeyi sevmeyen, içindekileri kaleme döken bir kişi...
Gülüşlerin penceremdeki gül bahçesi
Bakışların ufkumda beliren kızıl ay misali
Derinliklerimdeki mutluğumun sebebi
Aytanem nurtanem
Ne yana baksam silüetin beliyor gözlerimde,
Ne kadar seviyorsun,
Nereden geliyor hüzün,
Neden düştün perişan,
Neredesin ey gönül?
Anlatılmıyor kelimelerle,
Hicran düştü mü gönüle bir kere
Günlük gülistan beklemek ne çare
Bitişi başlangıcından belli kadere
Fizandan sevgi aşılasan ne çare
Gecenin karanlık şerrine aşık olana
Yanlış kararlarımın ülkesinde geziyorum,
Çıkmaz sokakların buhranında bedenim.
Hayallerim; yol ayrımına götürüyorken beni,
Maviliklere inen sokak kaldırımlarında ruhum
Benliğimi koyamadığım anların çilesi,
Ulaşılmaz yolun ıssız yanlızlığında ruhum
Göz kamaştıran yıldızların güruhuyum
Ne sana ulaşan gemiler batsın
Ne de sana benden başkası sevdalansın
Duydum ki;
Kitapların kapağını açmaz,
Güneşin doğuşuna bakmaz,
Yıldızların altında dolaşmaz olmuşsun...
Senin için;
Küçük hayalleri vardır insanoğlunun
Kimisi ulaşılabilir şeylerden zevk alırken
Diğeri ulaşmak için çaba serfetmekten
Takıntısı olmayacak ama insanoğlunun
Her gece bir şişe biram birde manzaram
Veyahutta kahve içmeden duramam demiyecek
Gözümden bir damla yaş akıyorsa eğer senin için
Gittiğin güne dair değildir sevgilim
Arkandan yaşaran kirpiklerim
Senin bende bıraktığın en güzel anıların ıslak hatıralarıdır.
Yağmurlu sonbahar akşamında yalnız kalan benliğim;
Kendinden geçmiş umutlar eşliğinde,
Bağıra bağıra itiraf et hayata
Dönülemez yollarını
Sızlatan yaralarını
Ağlatan anılarını
Söve söve itiraf et hayata
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!