Köyünden çıktığı gün, değiştirmiş adını.
Cefakar eşrafına, ilk aşkına mı küstür?
Sipariş koltuğundan kaldırmaz mabadını
Taht kurmuş Kaf Dağı'na, kral mı müdür müdür?
Her konuda muktedir, lafını ikiletmez
Buyruklarına biat etmeyene güvenmez.
Kaşında kusur arar, işinde huzur vermez
Asiyle ayak sürer, sefile kök söktürür.
Taşeron ekibini angaryaya gönderir
İşveli katibesi emrine amadedir.
Muhabbet faslı başlar, cigaralar tellenir
Muhtelif yasakları, yeksan eder, çürütür.
Kanunu, kaideyi, zaten gayale almaz
Suçu düzene yıkar, fikrine toz kondurmaz.
Tavrına bakılırsa hem cesur hem de kurnaz
Dağları seyre dalıp, perakende düşünür.
Eşref saatlerinde, sancıları depreşir
Hamiline okkalı ihtarlar gönderilir.
Örtülü vaatlerle galeyana, gaza gelir
Kirli koridorlarda, benliğini öldürür.
İtibarlı ağalar, hürmetle ağırlanır
Afilli cümlelerle kadehler parlatılır
Hesap defteri açık, vicdanı sağır mıdır?
Sefillerin sırtından kasılarak övünür.
Allah’tan utanmayan, nasıl tarif edilir?
Kılığına bakanlar, divanda yer gösterir.
Çeteyle haraç keser, tefeciye pay verir
Şehir eşkıyaları bu kadar özgür müdür?
Kayıt Tarihi : 11.4.2016 22:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Allah’tan utanmayan, nasıl tarif edilir?
Kılığına bakanlar, divanda yer gösterir.
Çeteyle haraç keser, tefeciye pay verir
Şehrin eşkıyaları bu kadar özgür müdür?
Haziran 1991
Ömer Çelik
TÜM YORUMLAR (2)