Aşkın zehri içime aktı
Yüzünle yüzüm arasında kayboldum
Burada her şeyin toplamı varla yok arası
Tekdüzeyken her şey
birden bir yakarış...
Bir sor kendine özgür müsün?
Bir yokla kalbini seviyor musun?
Gün ağarmadıkça göremezsin
ama bil ki burada dönüşler hep sana varış
Hal hatır sormadan gelip geçiyor günler
Bil ki masumiyetimden yana akmaktasın
Neresinden tutarsan hayatın ona dönüşürsün
Bir defa olsun aşkı tatmadıysan
hangi gölgenin ucundan tutarsan tut
kendinle asla barışamazsın
Hangimizin canı daha çok yandı?
Hangimizin kalbi inkâra kalkıştı?
Toprak kendi içine
kıyılar ise nazarında geri çekiliyor
Bu ahval içinde aklıma ziyansın
Ağaçların da suyu çekilmiş bak
Tam zamanı diyorum
biraz ordan biraz burdan budamak gerekiyor
İnce bir ayrıntı
belki de toz pembe gören benim...
Seviyorum diyorsam gerisini sen düşün
En az senin kadar özler
seni bir ömür bıkmadan beklerim
Tel örgüler sadece sınırları belirler
Biraz siyah biraz beyaz...
Kalbinin sesime yankı verip
çınlamasını bir ben bilirim
Aklından kim bilir neler geçti
nasıl hırpaladın kendini...
Unuttum mu sandın?
İnsan kendini nasıl unutabilir ki?
Hem nereden bileceksin ki
ben bir mucize için bu şehri her gün yıkıp yaktım!
Konuştuğumuz farklı bir dil
burası başka bir evren...
Sana bu denli hapsolmuşken kaçma derdi mi?
Dünya böyle bir mucize görmedi ki
Kafkas Dağları'nda yan yana akan iki nehir gibiyiz
Tek bir engel var aramızda
bir gün mutlaka
bunu da aşıp birbirimize karışabiliriz
Sözümden dönmedim lakin
bir işaret
bir yön ver bana
Sözleştiğimiz güne daha çok var
Ve ben seni şimdiden çok özledim...
Kayıt Tarihi : 30.10.2022 03:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)