Sana ben özümle geldim ve son sözümle geldim
Öyle bir gökyüzü hayalim var ki; sana benzeyen
deyip, susmak ne çok şeydir bir bil/sen..
Daha yola çıkmadık, duruyoruz
olduğumuz yerde öylece bekliyoruz
kimbilir, ne zorluklar çıkacak karşımıza bilmiyoruz
bazen, durup düşünecek zamanlar yoktur ya hani
öyle An/lar da vardır insanın hayatında
soluksuz kalmışsındır koşmaktan
belki unutmuşsundur nasıl birşeydir yaşa(ma) maktan
sorarsın, utangaç gülümseyen bir edayla...
Yüzün gülmeye başlamıştır ama neye, kime
bilmezsin,anlatamazsın da soran bakışlara
gözlerin dalar uzanarak meçhul uzaklara
içlenir dolar, saklar, s/aklanırsın
sadece, yine kendine döner sarılırsın..
Egenin serin sularının,
gökyüzümle kesiştiği kızıllıkta gördüm güzelliğini,
kanatlarını gördüm meltem eşliğinde..
Al dedim, al beni götür buralardan yüreğim
götür bilmediğim uçarı aşk ile bilenmiş kumsallara..
Bak çıplak ayaklarım, akşamın kızılı yüzümüze vursun
batan güneş yüzümüzde kalsın, öylece kalalım..
-Ben mahsun bir hercai menekşe imişim
toprağına sımsıkı tutunmaya ç/alışan
daha dur henüz erken
hele değsin telime hazan, yağmurları düşsün
dokunsun, işte o zaman gör sen/beni...
Bir eflatun..
9 Eylül 2011-20:05 İzmir
Kayıt Tarihi : 18.10.2011 13:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!