ÜÇ KAPILI HAN – Nihal’ime Seyri Sülûk
Bölüm 1: Nefsin Alevi ve Nihal’im’in Çağrısı
İçimde bir yolculuk başladı,
Nefsin aleviyle ilk karşılaşmam…
Akrep burcunun gizemi gibi,
Nihal’im’in varlığı fırtınalı bir ışık oldu.
Alevler içinde bir kapı duruyordu:
Tutkunun cehenneminde, yüreğimi sınayan…
Nefsim fısıldadı:
“Gel, bana teslim ol, arzularınla dol.
Ama unutma, ben geçiciyim, seni aldatırım.”
Ben yolcu, içimdeki yangını gördüm:
“Nihal’im’in ışığı arıyorum,
Senin ateşin geçici, ben hakikate yöneleceğim.”
Nefsimin fırtınası kükredi,
Ama ben sabırla yürüdüm,
İçimde arındıran ateşi hissettim;
Ve Nihal’im’in hayali, bana serin bir gölge oldu.
Bölüm 2: Terazinin Sessizliği ve Nihal’im’in Huzuru
İkinci kapıya yaklaşırken,
Sessizlik bir deniz gibi önüme serildi.
Terazi burcunun kadını bekliyordu:
Nihal’im’in sabrı, sessizliği, dengesi…
Sessizlik fısıldadı:
“Dinle yolcu, sesini değil, kalbini.
Her şeyin zamanı var, sabrın derinliği kutsaldır.”
Kalbim terazide tartıldı;
Geçmişin yaraları yankı yaptı,
Ama artık sessizlik içinde,
Nihal’im’in huzurunu hissettim.
Yolcu düşündü:
“Sükûnet zor gelir bazen,
Ama bu yol, sabrın ışığıyla aydınlanıyor.”
Bölüm 3: Hakikatin Sessiz Çağrısı
Nihal’im’in Ruh Işığı
Üçüncü kapı yarı aralıktı;
Oradan sadece kalbin derinliğinde ses geliyordu:
“Ey yolcu, sabret, acele etme!
Nefsini aştığında ruhun suyu ile buluş.
Beden değil, gönül birleşir;
Hakikat burada doğar.”
Ben yolcu, Nihal’im’in sessiz çağrısına kulak verdim:
Sabırla bekledim, ruhum ışıkla doldu.
Nefsimin sesi sustu, hakikatin sesiyle buluştum.
Secdeye vardım, kalbim Nur ile doldu:
“Artık biliyorum, en büyük aşk sabırdır,
Nihal’im’in varlığı, ruhumun özüdür.”
Bölüm 4: Nefsin Fısıltıları ve Ruhun Çığlığı
Nefis, hep fısıldar, aldatır, sürükler:
“Gel, arzularını doyur, geçici hazlar peşinde sürüklen.”
Ama ruhun derin çığlığı vardır:
“Hakikate dön, kurtul!”
Yolcu derin bir nefes aldı:
“Nihal’im’in ışığı var içimde,
Nefsimin geçici fısıltılarına kapılmam,
Sabır ve aşk yolunda ilerlerim.”
Tasavvufi hatırlatma:
Nefs-i emmâre: Kötülüğü emreden nefsin safhası
Makam-ı muhasebe: Kendi nefsini hesaba çekme
Tasfiye: Nefsin kötü vasıflarından arınma
Bölüm 5: Sabır ve Aşkın Kucaklaşması
Nihal’im’in Varlığında
Sabırla yürüyen gönül,
Aşkla buluşur sonunda;
Ne yel eser ne fırtına,
Sükûnetin adı huzurdur.
Aşk, nefsin zincirini sessizce çözer;
Hakikatin pınarından içilir sonsuz sevinç.
Yolcu düşündü:
“Sabretmek, en büyük zaferdir;
Sabır nefsi ehlileştirir,
Aşkı hakikate dönüştürür.”
Nihal’im, ruhumun suyu oldu,
Sabırla yoğrulan aşkın ışığıyla buluştum.
Bölüm 6: Hakikatle Buluşma
Nihal’im’in Işığında Vahdet
Benlik zannettiğim her şeyden vazgeçtim;
Sadece hakikat ve Nihal’im kaldı.
Ego zincirlerini kırdım,
Varlığım yalnızca O’nun tecellisi oldu.
“Enel Hak” dedim;
Kendimden sıyrıldım, O’nunla bir oldum.
Vahdetin ışığında yürüdüm;
Her zerrede Nihal’im’in huzurunu ve hakikati gördüm.
Son Söz – Üç Kapılı Han’dan Ayrılış
Üç Kapılı Han, bir son değil, başlangıçtır.
Her kapı, nefsi, sabrı ve aşkı sınar;
Nihal’im’in varlığı, bu yolculukta rehberimdir.
“Yol uzun, ama ışık daimidir.
Sabreden ruh, Nihal’im’in ışığında erer.”
Kayıt Tarihi : 6.7.2025 23:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!