Sürükleniyorum Milaves,
Asırlık uçurumların kıyılarında sendeliyor ruhum,
Yaşamla ölüm arasındaki incecik çizgide kaybolup gidiyor benliğim,
Söylesene yürüyen cesetten nedir farkım?
Tam bir asırdır yanlızım sanki Milaves,
Yokluğunda kâr etmiyor hiç birşey yalnızlığıma,
Yaralı bir küheylan gibi bekliyorum şakaklarımdan girecek kurşunu,
Ölümden ziyade unutulmuş olmak yakıyor yüreğimi.
Bi çare bekliyorum olurda hatırlarsın diye,
Hatırlarsın belki diye ölüm düşüncesini erteliyorum günlerdir,
Ama hatırlamıyorsun,
Görmüyorsun,
Bakmıyorsun bile...
Senin için bu kadar mı değersizdim?
Sadece bir heves miydim sende?
Hatırlıyorum beni kendi canından çok sevdiğini söylerdin,
Bana olan sevgini tarif etmekte zorlandığını söylerdin,
Ne değişti Milaves?
Neden bu kadar yabancısın şimdi bana.
Olmuyor Milaves yapamıyorum,
Ateşten ilmeklerle asıl boynum günlerdir,
Çırpınarak yalvarıyorum ölmek için, yitip gitmek için,
Kalmadı bir tutamağım artık adına dünya denilen bu yerde,
Her yanım ayrı ayrı acıyor,
Bacaklarım kaldırmıyor artık bedenimi, dizlerim tutmuyor,
Ruhum param parça, delik deşik,
Kurtarılmaya değecek yanı kalmadı,
Zaten kurtulmakta istemiyorum,
Çok bekledim bunun için,
Fazlaca umut besledim, hayal kurdum bir gün diye,
Bu muydu yoksa beni öldüren asıl şey?
Umutlarım mıydı beni azar azar tüketen?
Bir gün herşeyin iyi olup da kavuşacağımıza olan inancım mıydı beni kahreden?
Söylesene ben şimdi ne yapayım.
Herşeyi yapmadık mı Milaves?
Denemedik mi yalnızlıklar katından kaçıp kurtulmak için yaldızlı korkulukları aşmayı, Yoksa bunlarda mı imtihan deyip kolaya kaçıcaz hep olduğu gibi?
Siğnelerimize giren paslı mızrakları çekip çıkartmak kimin elinde?
Niye bu kadar ağır yüklerle bezeli sırtımız? Söylesene Milaves çilemidir hep bu hayattan payımıza kalan?
Yaşamak mümkün müdür böyle?
Boşluğa kısılmış bıçak ağızı yaralarla dolu bu gönlümle,
Daha ne kadar dayanabilirim her yeri tuzaklarla çevrili ızdırap vadisinde.
İnsan kalbi olmadan yaşayabilir mi?
Söylesene ben sensiz nasıl yaşayacağım şimdi?
Sen kalbimsin,
Ruhumsun,
Ruhu revanımsın benim...
Çok yoruldum Milaves,
Yoruldum kederimin kıyılarında yalınız başıma silinip gitmekten,
Suskunluğumla haykırıyorum içimdeki kimsesizliği,
Sesimi duyan yok, kimse görmüyor bu sessiz intiharı,
El uzatanım kalmadı yitik dünyamda artık,
Damla damla eriyip gidiyorum karartılmış kimsesizler mezarlığına.
Son sözler bunlar artık Milavesim,
Konuşacak kelime kalmadı, söylenecek söz...
Tükettim gençlik pınarında söylenmemiş tüm sözleri,
Sessizlik artık konuştuğum tek dil, Suskunluğumla haykırıyorum ölümü,
Kimse yok,
Kimse duymuyor bu sessiz haykırışı,
Yitip giden canımı görmüyor kimseler...
Mezarlıklar düşkünüyüm ben artık...
Hüseyin Şen
19.11.2022 İstanbul
Kayıt Tarihi : 4.5.2023 15:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (3)