Çaresiz kalmış kadınlar cehennemidir bu dünya.
Kimsesizliğin mahzun bakışlarıyla,
hep ıslak gözleri vardır kadınların.
Umudu tükenmiş, yorgun,
bir parça sevgi uğruna kandırılmış.
Mutluluğu kursağında bırakan hayatları imzalamışlardır kanlarıyla, canlarıyla.
Bir karanlık uçurum
Düştükçe karanlığa boğuluyorum
Birden karanlık ben oluyorum
Benden öte şeyleri düşünüyorum
Düşünceme takılıyor koca gezegen
Ya Rab uzatma içimdeki sürgünü,
sürgün ben, ben değilem.
Ne arar ki bu vefasız,
kaybolan ben, ben değilem.
Doldum yine taştım sana
Gönül gözüm aştım sana
Namaz ile kaçtım sana
Beni benden al Allah'ım
Vardır benim çok günahım
Bir hayat diliyorum ardına bakma
Yüzündeki tebessümü öksüz bırakma
Sen en güzel insansın sen, sen olunca
Her şey seninle güzel mutlu ol ömrün boyunca
Köpürdü simsiyah geceden dumanlar
Işıksızlık üzerinde kara kara adamlar
Zihinleri zorlayan binbir yalanlar
Aynımla ben arasındaki farkı kim anlar
Benliğim sıyrılmış, yaban olmuş bana
Bir şiir kolay yetişmiyor
Anaların göğüslerinden boşalıyor acı, doyurmak için şair evlatları
Ninniler okunuyor kim bilir belki de ağıt
cıgara kokulu, derdini yüreğine taş gibi basan babaların dudaklarında
Gökyüzü çarşafları örtülüyor şairin üzerine yoksullukla yıkanmış çaresizlik gibi kokular saçıyor bu çarşaflar
Büyüyor şair yetişiyor şiir dimağlarda
Bir umuda sarılmak istiyorum,
Çekmek mis kokulu havayı içime.
Kahkahalarla boğulmak istiyorum,
Derin çığlıkları gömerek içime.
Bir umudun kucağında uyumak istiyorum,
Ağırıyor ruhum bedenim
En çokta kafamın içindeki kelimeler
Bir sızı var gözlerime takılmış
Ağlayınca düşecekmiş gibi duruyor
Düşmüyor
Efkarın narı ile harlandım.
Perişanlık topraklarında darlandım.
Nefsimin pervazına saklandım.
Bu düzenin çarkında yaralandım.
Genç yaşımda derdimle karlandım.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!