Mezar Taşında Adımız
Bir gün,
yeryüzü sustuğunda
ve gökyüzü bir dua gibi
dudağımızda mühürlendiğinde
geriye sadece
mezar taşında adımız kalacak
bir harfin eksik,
bir harfin fazla belki.
Ne söylediklerimiz,
ne sustuklarımız,
ne sevdiğimiz,
ne unuttuğumuz…
Kimin içini neyle ısıttık,
hangi yüreği üşüttük
sorar mı taş, anlatır mı toprak?
Bir çocuğun ağlamasını susturamadık,
bir kadının ellerindeki nasırı
şiire dönüştüremedik.
Dünya yanarken
biz kibrit sandık umutları.
Gözyaşıyla sulanmış tarih sayfalarında
biz sadece bir cümleyiz artık,
belki fiilsiz, belki öznesiz.
Ama yine de okunuruz
mezar taşında adımızla,
ve bir çiçek koyar biri,
ne için yaşadığımızı bilmeden.
Ey yaşam,
seninle pazarlık yapamadık.
Ne başını eğdik tümden,
ne tam başkaldırabildik.
Arada bir yerde,
ne tam suçlu ne tam masum
bir insan kaldık biz.
Gecenin en siyah yerinden
bir yıldız düşerken yere
şunu fısıldarız son kez:
"Ben buradaydım…
Belki sevemedim yeterince,
ama sevmek istedim."
Ve sonra,
rüzgar siler sesimizi,
ama taş kalır.
Üzerinde bir ad,
bir tarih,
ve suskun bir hayat.
Mezar taşında adımızla
yeniden doğar belki hatıralar.
Kayıt Tarihi : 20.7.2025 20:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!