Meyhane mi, yoksa yemhane mi?
Tek başına veya değil...
Kapısından her girenin,
Kendince nedeni olabilirken;
Kadehlerdeki tesellicik,
Uçuşan anlara sıkışır dıştan.
Alıp karşına konuşmak yerine,
İçine kapanıp, derdinle şişerken,
Meyhane' de ya da yemhane' de;
Kırık kalpler, kırık onurlar,
Sarmaş dolaş olurlar.
Ezik ve yitik ezgilerden,
Yığın yığın yığılır sıkıntılar.
Işıklar loşlaşır bir köşede;
Kan çanağı gözlerin yuvalarında.
Masalara dökülürken tel tel,
Küskün yaşamın yemleri, yemhane'de,
Bir şarkı çalar meyhaneci,
Oldukça içli ve dokunaklı;
Hava ağır ağır çöker.
Kalkmak zamanı elbet gelir,
Çözülen sıfır, yine sıfır.
Ertesi akşam yine daha büyümüş;
Bir acı içinde yemhane'de,
Süzülür kadehlerden, yutulmayan sözler.
Haykırır damla damla tükenişi,
Belki de duyan yok derininde;
Meyhaneci acır haline her seferinde.
Kayıt Tarihi : 6.5.2006 12:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!