Döktü yapraklarını duygular
Deniz maviye soyundu yeni baştan
Bir türkü tutturdu zaman
Ölüme inat yol boylarında
Telefon tellerinde asılı kuşlar
Zamansa eski cumalarda
Tohumlar çatlayacak birazdan
Ellerin girecek rüyama
Mevsimler yıkılacak ard arda
Ayazında ürperecek zaman
Yine ağlayacak çocuklar
Mendilin olmayacak
Ekvator sıcaklığında eriyecek dün
Yarın ha geldi ha gelecek
Baharı saracaklar yarama
Sen olmayacaksın biliyorum
Sarı dikenler olacak ayaklarımda
Bugün hiç olmayacak
Yalnızlığın tortuları yeşerecek yağmurda
Ayak izlerine dökülecek her damla
Ve sen yanı başımda
Çok uzağımda olacaksın
Çeşme başında kalacak deyişlerin özü
Yanacağız yanmasına da
Sevme iyisi mi
Gökyüzünü tualine indir en yeşilinden
Dağılan bulutları topla
Bir dağ başında unut uykularını
Ya da ağla benim gibi doyasıya
Ellerini mevsimlere uzat
Ağırlaşan bu sevda omuzumdaki
Yüreğimdeki yara eskiden kalma
Ürkekse adımların
Uçuşuyorsa gökyüzünde sevda yeli
Yeniden uykuya dalma
Beni düşünme dört mevsim
Mevsimler ağır suçlu
Karakışta donar düşler
Her bahar seni ağlarım
Temmuzda saçların sararır başaklarda
Sen gelirsin sonbaharda
İş işten geçmiş olur
Kayıt Tarihi : 12.11.2025 09:43:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Zamansa eski cumalarda
güzeldi, kutlarım nergiz kızım; sakaryadan darıcaya selamlar...
sonsuzluğun ilhamı üç lisanda zakîr,
desturlu hekimim,
bilirsin ve beyanlarının da gafili değilim,
sena içre senalarcadır şükrüm,
ve bu arada,
dizelerinin neden beşli yazıldığını da biliyorum;
dem bu dem ayniyetlerinde,
ikindi, akşam, yatsı, sabah, öğle…,
ki beş kadim vakte işaret olsun için,
ve biliyorum hiçbir duayı,
ayet el kürsî kadar okumadığını da…,
tek ibadet ve tek duanın vasılı kalbinde,
ah;
hoşçakal ve benden uzak,
mülevveslerin kalbinde emmare nefsim,
yine de hoşt çakal demiyorum, ve görüyorsun;
ne denli inceldiği yerden bağlandığımı edebe ya hû…,
TÜM YORUMLAR (1)