Mevlüt Yanar Şiirleri - Şair Mevlüt Yanar

Mevlüt Yanar

Bu gece uyku yasak Günaydın deyin bana
Hayat ve kader budur dün aydın deyin bana
Gülmek neyine senin hüzün sana yazılmış
Olmazları olacak sanaydın deyin bana......

4 Mayıs 2016 saat 03.35

Devamını Oku
Mevlüt Yanar

Dünyalı olamadık
Tepemize hep vurdular
Tökezledik doğrulamadık
Zirvelere faşist kaleler kurdular

İçlerde uyanan isyan

Devamını Oku
Mevlüt Yanar

Memleketimde bir mezar kadarsa da payım
Bosna’dan Mançurya’ta ortağım
Hatta dahası da var
Hava toprak radyasyon
Beni de sarıyorsa eğer
Ve ben Dünya’ya alemlere bütün insanlar gibi

Devamını Oku
Mevlüt Yanar

Düşün Türkiye

Ne olacağım de ne oldum deme

Ellerin şakakta düşün Türkiye

Devamını Oku
Mevlüt Yanar

Elleri kurusun Ebu lehebin
Danimarkada Ankarada veya uzayda
Bay bayan ebulehebleşenlerin

Onlar ki dikenler serdiler yoluna
Ahir zaman peygamberinin

Devamını Oku
Mevlüt Yanar

Ellerini özledim uzat ve tut elimi
Ellerin hatrım sorsun anlayıver halimi
Usulca söyle hem de "Ne kadar da tatlısın "
Gönlüm öyle sevinsin unutsun bedenimi
22.Haz.2016 17.17..Gezlevi

Devamını Oku
Mevlüt Yanar

Engizisyoncunun dosyası
Kelebeklere ölüm yazar
Çiçeklere konmak suçlaması,
Kıbleye doğru uçmak da var

Engizisyoncunun hizmetçisi

Devamını Oku
Mevlüt Yanar

Geçti dost kervanı eyleme beni…
Ne yapacağımı bu soğuk bahar gecesinde düşünürken Tv de Pir Sultan yüreğinin tüm acısıyla haykırıyordu. “Geçti dost kervanı eyleme beni.” Onun dostunun Safevi Şah İsmail olduğunu yazar kaynaklar… Acaba öyle mi? Yoksa her fani gibi onun da bir kara, yeşil, mavi veya kahverengi göze meftunluğu vardı da o mu geçip gitti hayatından.
Bilinmez… Benim tahmin ettiğim şu ki; Her ne kadar günün siyasetiyle içli dışlı olan ve muhalefette olmanın ölüme varan acılarını yaşayan Pir Abdal hiçbir eski yeni dostuna en ufak bir eza verme niyetinde olmamış, onların düşünce veya gözlerinin şöyle tasa ile bulutlanmasına tahammül edememiş belki de duygularına “Geçti dost kervanı eyleme beni” diyerek sevdalı ve karşısındakini üzen tavırlarından huruç ederek “Yürü bre Hızır Paşa” diyerek koca Osmanlıya kafa tutmuş, ölümü üstüne üstüne çağırmıştır.
Tarihi bilgilerimizi yeniden güncellemeli yanlışları düzeltmeliyiz. Çünkü öyle paspal bir kültürün içine sevdayı, tarihi,dini gömmüşüz ki her çıkardığımız değer yarı yanlış veya yarı çürük olmakta. Tv benle inat edip “Bir selam sal sabah olsun” diye Kıvırcık Ali’yi devreye sokuyor. “Bir selam sal Alim gelsin” demekte … Gelir mi dersiniz selamla Ali’ler geriye… Milyonlar selamla salavatla getirebildiler mi Aliyyül Murtazayı.
“Beni hasret koydun kavim kardaşa” sözleriyle Hızır Paşa elinden ölümü içen Pir Sultan Abdal deyişleriyle hala benim gibi çoğuna ölümün şerbetinin leziz olduğunu ima ederek,doğruluk,zalime karşılık,sevdaya düşkünlük,ihanetten uzak kalmanın yüce ama tehlikeli durumunu ve hah menzilinde yalnız kalınışını imrenilecek bir meta olarak sunmakta. Sağolasın ey Pir “Dost incinmesin”,”halk ezilmesin”, “sevdalar ve türküleri susmasın” prensiplerini gönüllere öyle bir kazıdın ki Alevi inancından olmayan ve hatta onu olumsuz tanımış gönüllerden her gün binlercesinin hayat felsefesi olmaktasın.
Eski ve yeni dostlara hep yollarının gönüllerinin dillerinin talihlerinin açık olması yolunda dilek ve dualarımı sunup durmuşumdur.

Devamını Oku
Mevlüt Yanar

Gönlüm sen ne haldesin geçtin Karacoğlanı
Hep sevdiklerim artık mazimde birer anı

Sen bir çiçek bahçesi ben de bahçıvan mıyım
Sende açan gülleri yabana atar mıyım

Devamını Oku
Mevlüt Yanar

Gel ağlama artık
Hiç birisi gözyaşıyla geri dönmedi
Dudaklarındaki gülücük gibisi yok
Ve hayat için çalışmak
Kaçınılmaz olan bu

Devamını Oku