Hepsi biribirinden eski
Hepsi biribirinden çağdaş
Denedin doğru ve yanlış
Ömrümün karşılığı olsun diyor
bir değeri, bir üstünlüğü olsun
Çılgın bir aşkın tarihi
yolculukların günlüğü olsun
ama kavgalarda geçsin ömür
Devamını Oku
bir değeri, bir üstünlüğü olsun
Çılgın bir aşkın tarihi
yolculukların günlüğü olsun
ama kavgalarda geçsin ömür
Sanat ve Direnç
Sanatın bilgi verdiğini, yani bir enformasyon türü olduğunu, ya da bir tür iletişim olduğunu düşünmek isteyenler var... Ama sanat iletişim değildir; enformasyon ise hiç değildir... En az, asgari bir enformasyonu iletmeden edemese bile, sanat bilgi vermeye, enformasyona, hattı karşı-enformasyon denen şeye hevesli değildir pek...
İletişim ise sanatkârane filan değildir; tüm yaptığı insanlara neyi düşünmeleri, neyi hissetmeleri, neyi yapmayı planlamaları gerektiğini söylemektir. Enformasyon ise, insanlara bu söylenenleri yapabilmeleri için verilmesi zorunlu en az, asgari yapıp-etme bilgisi, asgari bir pedagojidir...
Sanat karşı-enformasyon da değildir; karşı-propaganda hiç değildir; çünkü onunla, Devlet aygıtlarının bir salgısı olarak karşılaşmak işten bile değildir çoğu kez...
Hayır, sanat bir iletişim değil, enformasyon-karşı enformasyon filan değildir. Bir tanım gibi davranamayacağım bir fikir ileri süreyim yine de: Sanat, ölüme karşı dirençtir...
Ne türden bir direnç acaba? Lascaux mağaralarında beşbin yıldır durup bekleyen duvar resimleri, işte direnmekteler.
Ama ölüme karşı direncin ikinci bir tarzıyla bir buluşması vardır sanatın: Yani insanların kavgasıyla; ölüme, tahakküme, baskılara karşı umutlu kavgasıyla...
İşte Bach'ın müziği, Rönesans sonrası kurumsallaşmış iki müziğin, kutsal, ilahi kilise müziğiyle onun karşıtı profan, saraylı, dünyevi müziğin seslerini bastırmaya çabalayan bir çığlıktır: Defolun! İkiniz de çekip gidin
Gilles Deleuze
Şiiri okuduğumda, didaktizm üzerinde durma ihtiyacı dıuydum
İnsanlar zaman zaman kesin bir bilgiye sahip oldukları kanaatiyle bu bilgiyi karşı tarafa aktarabilmek gayesiyle şiiri, musikiyi,resmi v.b sanat dallarını kullanmaktalar.
Bu cümleden olmak üzere kimi şiirler ''öğretmek'' amacıyla yazılmakta
Aslında şiirin böyle bir başlangıç noktası ile başlamasını asla hazmedememiş olmakla birlikte,bu tür şiirlerin var oluşunu bir vakıa olarak ele alıyor ve bu tür eselerde de sanatın nesnel ve biçimsel değerlendirme ve ölçümlemesinin yapılabileceğini düşünüyorum.
Aslında tanzimatla birlikte şiir serüvenimiz önemli ölçüde ''kesin inançlara dayanan'' bir dünya görüşünün propagandasından kurulu bir yapı arzetmekte.
Şiirin devleri nazım, necip fazıl, mehmet akif. tevfik fikreti kolaylıkla bu kapsamda sayabiliriz.
Biliyorum propaganda kelimesi şiirle birlikte anılınca incitici bir kelime oluyor.
İnsanlar kendilerine ait kesin değer yargılarını dümdüz bir edayla söylemek isterlerse (tebliğ etmek isterlerse) aslında buna uygun biçimin nesir olduğunu söylemek daha doğru olur.
Bu yüzden bir metin, direk tebliğ uslubunu benimsedikçe nesre, ama ikna için karşı tarafın ilgilerini kurcalayarak telkin yolunu seçtikçe daha çok şiire yönelir kanaatindeyim.. Şiir olur diyemiyorum ama yönelir diyorum.
hitabetin bir sanat olduğunu ve hutbenin insanlar için anlamını tahkir etmeksizin söylüyorum:
Şiir yazmakla, hutbe vermek ayrı branşlardır
Saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta