Mesafe Tutanağı Şiiri - Samira Samiranin ...

Samira Samiraninsiiri
308

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Mesafe Tutanağı

Mesafe Tutanağı

Sesin değdiği yerden başladı gün
takvim bir yaprağını daha içime katladı.
Kendime söz verdim:
adı geçmeyecek, yüzü akla çağrılmayacak,
yürürken kaldırımın taşlarına bile tembih ettim
Duvarlar ördüm içime
köşelerine istinat direkleri,
payandalara yüklendi yüreğin ağırlığı.
Sandım ki ne kadar yüksekse o kadar konuşur
ve alışır insan, bakmamayı öğrenir.

Sonra sokak konuştu.

Bir kedi, akşamüstünün ılık gölgesi gibi
ayak bileğime süründü.
Gözleri iki cadde lambası
sorduğum her şeyi benden önce anladı.
Elimi çekmek istedim, çekemedim
çünkü tüylerinde kalmıştı bir hatıra kıvrımı,
senin gülüşün gibi ısınan.

Fırının önü buharla yazıldı.
Taze bir simit bölündü ikiye
susamı avluya kar gibi yağdı.
Kırıntılar ezilince havaya uçuştu çocukluk
ve ben, “unutmak bir iştir” diye sayarken içimden
kokunun peşinden yetişemedim.
Ekmek bıçakla bölünür,
Fakat anılar silinmezmiş orada öğrendim.

Kıyıya vardım,
akşam mavisinin tavanında beyaz imzalar taşıyan martılar
bir harf çizdi üstümden, tanıdık.
Bakmadım demek isterdim
ama göz, bildiği harfi görünce
kendi kendine okumaya başlıyor.
Dudaklarım kıpırdadı
sesim çıkmadı
göğsümdeki çekmece aralandı yine.

“Uzak kal” dedim kendime,
“bunu bir prosedür gibi uygula.”
Yine de şehrin küçük ayrıntıları
mesafe kurallarını bilmiyor.
Bir kedi kuyruk ucuyla ip atlıyor sokakta
ipin bir ucu kalbime dolanıyor,
öbür ucu göğe.
Simitin susamı parmak uçlarımda
sessiz bir abecedir,
her tanesinde adının ilk sesi uyuyor.
Martılar açıklara çekildiğinde bile
suda kalıyor tebeşir izleri,
onları silmek için dalga yetersiz.

Ben mi eksik kaldım,
yoksa vazgeçmek, sadece söz dağarcığında mı yaşar
bilmiyorum.
Bildiklerim az ve ağır:
duvarlar yüksek,
payanda sağlam,
ama içerden ince bir köprü kurulur bazen
bir bakış, bir koku, bir tüy sıcaklığıyla.

Geceye bıraktım kalbimi
kayıt düşsün diye.
Rüyada yine aynı sahne:
fırın önü buğulanıyor,
bir kedi sıcağın üstüne kıvrılıyor,
martılar karaya bir müjde indiriyor.
Uyandığımda
yorganın göğsümde bıraktığı iz
senin sesinin yankısı gibi.

Sustum,
suskunluk da bir tür emekmiş meğer.
Fakat biliyorum,
yarın sabah ilk simit kokusunda
bir cümle daha çözülecek içimde.
Ve ben, duvarı yıkmadan
kapıyı açmanın yolunu arayacağım yine
kediye eğilip selam vererek,
martıların çizdiği rotayı izleyerek,
susamı avuçlarımda ufalayıp
şehirle oturup konuşarak.

Samira Samiraninsiiri
Kayıt Tarihi : 29.9.2025 03:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ozan Bilgin
    Ozan Bilgin

    Yüreğine sağlık güzel şiir ????

    Cevap Yaz
  • Orhan Erdoğan
    Orhan Erdoğan

    Çok güzel akıcı bir şiir olmuş duygularınız mısralara dökülmüş
    anlam ve anlatımı güzel şiirinizi ve sizi kutlarım

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)