Henüz toy, henüz çocuk, henüz acemi ama çokca olgun, çokca yoğun ve dalgın...
Garip bir savaş alanı
Okçular yerinde
Savunma bomboş
Top yok tüfek çok
...
Muptezel gibiyiz ortalıkta
Bulutlardan selam gönderdim uzaklara.
Selam söyle dedim şu an göğe bakan kim varsa.
Uzaklarda olman kesin, göğe bakman bir ihtimal.
Bir buse kondurdum penceremin gün ışığına.
Çay demledim ısınma bahanesiyle.
Daldım, uzaklardan gelen biri varmışcasına.
Sessiz sonsuza, dipsiz derinlere.
Çıkarmasın beni kimse,
Kimse bozmasın dalgınlığımı, dağınıklığımı.
Havalar sıcak, saatler yavaş, günler uzun
Sensiz hiç çekilmiyor biliyor musun?
Ne sabahın nuru var ne akşamın üstü
Her şey yarım, her şey üstünkörü
Kader diye bekliyoruz bunca yıl
Eli boş dönmek gelmiyor aklımıza
Hanidir denk gelmiyorduk,
Kaldırımlarından tanırdım onu.
Sokağın başındaki lambanın altında,
Sigarasını yakışından tanırdım onu.
Şemsiye kullanmayı sevmezdi,
Çeyrek var ağaçların yapraksız kalmasına.
Yarım bir gülüş güneşin suratında,
Eli cebinde geliyor sonbahar karşıdan.
Rüzgarın ağzında bir şarkı,
"Bu zamanlar yoksa hep bize düşman mı?"
Dost olan kim ki sanki ayırasın zamanı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!