bir morg soğukluğu var hislerimde
anlamayıp etrafa püskürdüğüm
bir solgun çiçek var en içimde
kendi ellerimle öldürdüğüm
bir sorun var hayat zincirimde
gelişinle çözülecek herşeyiyle
bugün pazar
ağlamaklı uyandım yine
seni gördüm aslında
karşıya giden bir otobüste
en arka koltukta yanyana
gözlerinin içine bakıyordum
Elimi terleten mevsimi geldi ellerinin
Sana tutulma bayramında saygıyla bekledim
Ellerini
Tam da ellerin en nemli iklimde karşıladı ellerimi
Yetiştim ellerinin içlerine
Ellerinin içlerinden doğru öptüm ya helaldir
Bir ıhlamur gölgesinde rast geldim sana
Seni görüşüm kadar uluydu kendisi
Bedenim yerinde dururken, ruhum sana koşuyordu
Durmadan, yorulmadan
Ne kadar kendimde gözüksem de
Seni sevmelerin içinde
Sana kapıldım kendimce
İçime işleyen o gülüşünle
Sevindi gönlüm cümbüşünle
Koydun gönlümü gönlüme
Hep gözler yolunu iki çeşme
bazen sığmıyor aklıma yaşam
nasıl bu kadar güçsüz olmuşsam
bir kenarda ölüp durursam
bilki sendendir
iki kelime edemez nefesim
kör kütük olmuş bedenim
Bazı günler eve gelmiyorum
İş çıkışında fincanımla oturuyorum
Kahve için değil
Eşlik etsin diye bana
Boş bir fincan
İçi dolar diye
Satır arasına sinen hasret ki
Ne gelişi belli ne gidişi
Işıldasın bugün uyusun gece
Hasret gibi dimdik karşıla beni
Görünce
Sıkılır belki dünya dönmekten
Ama sen bilmezsin
Güneşin doğuşunu
Ve benim batışımı
Karşıma geçip geçip gülersin
Karşıma geçtin de ne oldu
bu ilk yalnız akşamım değil
delirip seni düşünmediğim günler hatrına ilk
belki gelirsin diye beklediğim, hep
kafamı yastığa koymadığım bütün günlerim
öylesine çaresiz ki yokluğunun akşamı
geceler evimmiş gibi, gündüzleri




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!