Hüzün, neşe, cümbüş, keder
Hava güneşli, hava yağmurlu
Para var-yok ya da kıt kanaat
Yar yakın, aşk uzak
İçmeye daha neden ararsak....
Açılasım var bugün atlayıp bir kayığa
Salayım şöyle sıkıntılarımı oltalarla
Kaçasım var şehirden gürültüden
Salayım usulca küreklerimi derinlere...
Bir masal gibi olmazı olduransın
Bir yasa gibi aşka kural koyansın
Bir tasa gibi garip başıma belasın
Sonra sorma ben neymişim diye?
İki gözümü usulca ağlatansın
Yaratılamazdı bunca sanat eseri
Geçirmeseydi sanatçı cinnet
Ne kadar sıksa da sımsıkı
Duyulmalı sıkıntıya minnet...
Sana bir kadeh kırmızı şarap ısmarladığımı farz et..
Manzaranda güneş batıyor denize dalar gibi..
Bir palmiye gölgesi altında dalgalara el sallıyorsun
Kalbinde martılar öpüşüyor hem de French...
Mevsimlerden bahar yani şimdi..
İt kadar değerim yok İzmir!
Üstüne basılan bir izmaritim
Şehrinde tüttürülüp tüketilen...
Bit kadar yerim yok İzmir
Körfez’de kontenjan dolu..
Gördüm
Kesin gözüyle bakılan Aşkların keskin nefrete dönüştüğünü..
Gördüm
Halatla bağlı dostlukların iplik gibi koptuğunu..
Gördüm
Deli gibi sevenlerin manyaklar gibi öfkelendiğini..
Açlığımı anınla doyuruyorum
Susuzluğumu gözyaşlarımla dindirirken..
Tokluğumda dahi acıkıyorum
Aşkına böyle susamışken!
Acımı kanımla kutsuyorum
YEŞİL
Rengiyse gözlerinin yeşil
Başka İl’e ne gerek var sevgilim
Ben gözlerinde yaşamaya karar verdim..
İkametgahı da kalbinden aldım..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!