Bayramlar gelir
Giyinip, en güzel giysilerini
Cıvıl cıvıl gelirler
Pür neşe, pür telaş
Hala çocuktur onlar.
Bu sabah
Güzel günlerden birini çek yüreğinden
Mektuba koy gönder bana
Biraz şiir
Ve biraz da şarkı olsun
Belki yine rengi değer erguvana
Doğa ne ise, ben oyum. Onda ne varsa bende de var. Güneş, toprak, hava, su, bana ve tüm diğer varlıklara yaşam verdi. Bedenlenip, türüme ait bir canlı oldum. Yaşam sürem bitince yine doğaya karışacağım. Belki bir ağacın yaprağında klorofilin magnezyumunda, bir deniz canlısı kavkısının kalsiyum karbonatında, bir kelebek kanadının oluşumunda, belki bir balıkta, bir kuşta belki yeniden bir molekül olarak var olacağım. Yaşam dönüşümdür. O nedenle her formu çok önemli ve birbirini etkileyen kademelerdir. Doğanın avlarından avcılarına doğru akan ve bir besin zincirini oluşturan basamakların birinden diğerine geçerken %10 azalan bir enerjidir yaşam.
Güneş, toprak, hava ve sudan oluşan yaşam varlıklarımız çeşitlenip, milyonlarca türü oluştururlar. Üreticiler gurubu olan yeşil bitkiler besin ve oksijen üreterek tüketici formların yaşamasını sağlarlar.
Topraktan aldıkları su ve mineralleri besin olarak yapılandırıp, diğer canlılara verirler. Toprak içinde ve üzerinde hava ve su içinde var olan tüm yaşam onlara bağlıdır. Bir elmayı dişlerken güneşin fiziksel enerjisinin elmadaki besinin kimyasal bağlarına depo edildiğini biliyor musunuz? Yani güneşi dişlediğinizi biliyor musunuz?
Çocukluğum,
Hangi çağların adı?
Davullar, zurnalar,
Gelin alayı.
Bayramlık elbisem,
Kırmızı pabuçlarım..
Asmadan
Son üzümler sarkardı, buğulu.
Selluka esansı gelirdi
Bir köşeden.
Eylüldü zaman
Balıkçılar, toplamış ağlarını,
Balıklama atlıyorum,
Poyrazına yaşamın.
Çakıl taşlarında
Serili kalıyor dostluklar.
Gün batıyor,
Kıpkızıl ışıklarla.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!