Umutlarım yeşermiş tarlasında, bağında;
Dünyaya gözlerimi toprağında açmışım.
Uçurtmalar yapmışım yaylasında, dağında;
Rüzgârına kapılıp, gökyüzüne uçmuşum.
Eflatun tepesini kekik kokusu almış.
Gelincikler meltemin ılık seyrine dalmış.
Güzel bir hatıra ki aklımda öyle kalmış:
Deresinden, çayından yalınayak geçmişim.
Bir ağacın altına serip eski kilimi,
Uyumuşum alnıma koyup da mendilimi.
Altın sarısı güneş kavururken dilimi,
Buz gibi sularını pınarlardan içmişim.
Dağında otlatmışım koyunumu, keçimi.
Havasından almışım hiç bitmeyen gücümü.
Ne keman ne de gitar, hoplatmamış içimi;
Kavalı, kemençeyi, bağlamayı seçmişim.
Tebessümü yürekten, insanı sevgi dolu.
Âşıkların durağı, evliyaların yolu.
Dünyaya geldiğim gün, ey güzel Anadolu,
Sandım ki cennet denen o diyara göçmüşüm.
Her gece destanlarla, masallarla uyurdum.
Çocukluk özlemimi kollarında doyurdum.
Ey benim memleketim, ey benim güzel yurdum!
Hiç farkında değilim, ne kadar da gençmişim…
(1996)
Oğuz YazıcıKayıt Tarihi : 18.3.2017 02:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!