Ellerinde mis gibi kokan sıcacık simitle
Garajlarda dayımlar beni bekliyorlar
Elimdeki bavulları faytoncuya uzatıyorum
Geçen yıllar yüzüne sanki bir bir kazınmış
Yarısı bitmiş izmaritten derin nefes çekiyor
Hali perişan, üstü başı derbeder
Almış bir kaygı adamı, düşünür, evdekiler ne yer ne içerler
Dünyayı kaldırırcasına, gamı kederi kaldırırcasına
Bir hamle yaparak bavulları kaldırıyor
Boğuk boğuk öksürerek ön tarafa oturuyor
Elindeki kamçıyı hırsla diye indiriyor atlarına
Sanki atı değil kaderini kamçılıyor, kör talihini kamçılıyor
Biri bitmeden diğeri başlayan, dertleri kırbaçlıyor
Ekin pazarının yanından geçerken geliyor ekinlerin kokusu
Emek kokuyor, çile kokuyor, sabır kokuyor
Az biraz da umut kokuyor
Tabii ne de olsa bununla çocuk okutulacak
Ekmek alınacak, aş alınacak
Muhanete muhtaç olmadan yaşanılacak
Yaşamak buysa eğer yaşanmaya çalışılacak
El arabalı hamallar ise gelenle geçene bakıyor
Gözlerinde çaresizlik var, kimsesizlik, gariplik var
Umutla bakıyor, yalvarırcasına bakıyor
Dünyanın dertlerini, gamlarını taşıdığı yetmezmiş gibi
Arabasına da yükleyeceği yükler arıyor
Arabasıda kendi gibi ezilmiş, yıpranmış, yılların altında
Gacır gucur ederek sanki kör talihine ağıt yakıyor
Dönertaşta duvarının dibinde boyacılar durmuşlar
Yetmişliğide var içlerinde ilkokula gidenide
Bu yaşa gelmiş hala rahat yüzü görmemiş amcama mı yanayım
Ne olduğunu anlamadan dünyayı yüklenen sübyana mı yanayım
Oğlum git oyna, sen de akranların gibi, mutlu bir hayat yaşa
Seninle kaderinin ne alıp veremediği var hâşa
Git oğlum git, bak saçların dağılmış, tarasın anacığın
Ela gözlerinden öpüp, sarılsın anacığın
Saklama ellerini, utanma ellerinden, kir pas içinde diye
Onlar kir değil, onlar senin kıvancın
Senin paranla alır ekmeği anacığın
Düşündüm birden bire ya sen oğlum olsaydın
Gene burada çalışıp gözlerime baksaydın
Ağlayarak öperdim o boyalı elini
Baban suçlu evladım affedermisin beni
Rahata ermen için neler yapmazdım ki ben
Çalışır çabalardım olmazdı gündüz gecem
Uykumu, umudumu getirir sana verirdim
Aç kalır, oruç tutar, yemezdim yedirirdim
Affet oğlum bizleri, tek suçlu baban değil
Sen utanma halinden, ayıbı senin değil
4 Şevval 1424 Cuma
Nevzat KöksüzKayıt Tarihi : 7.1.2007 02:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirimi Merzifon Dönertaş'ın orada eskiden duran boyacıların dramından etkilenerek yazmıştım.

TÜM YORUMLAR (1)